Futbolda rakip takım analizi başarının en önemli unsurlarından birisidir.
Eğer analiz doğru yapılır hafta içi çalışmalar bu yönde yapılır ve sahada uygulanırsa kaybetmek zor olur.
Cihangir ligde ön alan baskısını en iyi yapan takımlardan birisi. Takım olarak yaptıkları savunma ise diğer artıları.
Toygar hoca kendi karakteristik özelliği olan “disiplin”i futbolcularına yerleştirmiş.
Herkes oyun planına sadık. Son dakikaya kadar bu şekilde oynuyor ve buna oyuna sonradan girenler de uyuyor.
Lefkoşa’ya giderken zevkli, oyun kalitesinin yüksek olacağı bir maç beklentisi vardı bende.
Gençlik Gücü’nde önemli eksikler vardı. Bu durumun takımın ritmini etkilemesi kaçınılmazdı.
Ama benim maç boyunca izlediğim yanlışların tümünü eksiklere bağlamam söz konusu bile olamaz.
Cihangir, ilk dakikadan itibaren oyuna ön alan baskısı ile başladı. Bu zaten beklenen bir durumdu. Ama bu baskıyı ben değil sahada olanlar beklemeliydi ve alternatif planları olmalıydı.
Doğru başlangıç beraberinde bireysel hataları da getirdi. İlk bölümde Muhittin Tümbül, bireysel hataları fırsata çevirdi. Akıl dolu vuruşları ile skor avantajını takımına getirdi.
Bu dakikadan sonar Gençlik Gücü’nün oyuna ortak olması, refleks göstermesini bekledim. O da olmadı. Olamazdı da zaten.
Israrla yazdım, televizyon programlarında da söyledim. “Geriden oyun kuramayan bir takımın başarılı olması imkansız.”
Cihangir tüm başlangıçları kaleci Hasancan ve iki stoperi ile yaptı. Belli bölümlerde Ümitcan, Fofana ve Ali Akbulut bu alana baskı yaptı. Ön alan baskısı yapılırken başımı geri çevirip baktığımda Mustafa Sakallı’yı kendi alanında stoperlerin önünde gördüm. Baskı doğru alanda ve tüm takımın katkısı ile yapılırsa top kazanır veya en azından rakibi hataya zorlarsın
Hakan Karacaoğlu ve Sercan stoperler oyun kurarken kendilerine boş alan yaratacak koşuları yapıp top aldılar.
Bence oyunun hemen başında bu iki futbolcunun pas alış verişini kesmek lazımdı. Tabi bunu yapmak için en az onlar kadar koşman gerekirdi.
Cihangir maç boyunca tek ve kontrol pas yaptı. Gençlik Gücü ise Fofana’ya atıp gerekli desteği vermedi kaderi ile baş başa bıraktı.
Bu oyun anlayışı ile gol atmak imkansızdı. Eğer atamazsan, daha doğrusu ofansif yönde ortaya bir performans koyamazsan diğer yöne asıl.
Savunma yap veya yapmaya çalış. Bunu yapabilmek için de herkesin koşması ve katkı koyması gerekir.
Bunu bir örnekle desteklemek gerekirse.
Muhittin Tümbül:
Üç gol ile maçın öne çıkan ismi oldu. Ama Muhittin’i maçın adamı yapan attığı goller değildi.
Gençlik Gücü’nün sağ beki Çağrı Kıral maçın genelinde topu her aldığında karşısında Muhittin’i buldu ve geri dönmek zorunda kaldı.
Bu örneği dahada çoğaltabilirim.
İki takım arasında ciddi fizik gücü farkı vardı.
Babacar’ın penaltıyı kazandığı pozisyonda devire devire gitmesi ve penaltıyı alması gibi.
Cihangir’in performansı ciddi bir sistem ve buna bağlı kalan futbolcuların eseridir. Herkes topla buluşmak, bir kez daha dokunmak için sürekli koşuyor. Yardım ediyor destekliyor.
Gençlik Gücü’nün yukarıda saydığım özellikleri bir an önce geliştirmesi gerek.