Kıbrıs futbolunun efsane isimlerinden biridir Hüseyin Alder, namı diğer “Galliga”… Sporcuların yaşamları bir süredir, gazetelerimizde yazı dizisi olarak yayınlanıyor, Ahmet Özyaşar da Kıbrıs’a yazdı Galliga’yı… Keyifle ve yüzde tebessümle okudum.
***
“Öyle yetenekli bir futbolcuydu ki, futbol oynadığı yıllarda ne Kıbrıslıtürkler, ne de Kıbrıslırumlar onu paylaşamadı” diye yazdı, yazının giriş bölümünde Özyaşar. Tam da bu cümle anlatırdı Galliga’yı. Bizim nesil izleyemedi gerçi, biz de büyüklerimizden dinledik, onun futbolculuğunu. Zaten kağıt üstüne kariyerine de baktığımızda bunu gözlemleriz. 1970-1972 yılları arasında Mağusa Türk Gücü forması giyerken, aynı anda Paralimni formasını da terletir.
15 yaşında Topçuköy’de başlar futbola Alder, lisans yaşı geldiğinde ise Dumlupınar, kapar bu başarılı genç futbolcuyu ama kaleci olarak. Evet yanlış duymadınız, futbol sahalarında birçok gol krallığı yaşayan ve rakip kalecilerin korkulu rüyası olan bu futbolcu, futboldaki ilk lisansını kaleci olarak çıkarır. Ama şans yanında durur ve sezonun ilk karşılaşmasında, 11 kişilik kadro zar zor tamamlanınca Galliga, sahaya forvet olarak çıkar. O ilk maç unutulmaz… 7-0 kazanır Dumlupınar, Tuzla Güneşsspor karşısında ve sahanın yıldızı, rakip filelere tüm golleri bırakan Hüseyin Alder (Galliga) olur.
Ondan sonra sırtına geçirir formasını ve forvetin değişmez elemanı olur. Tüm dikkatleri üzerine çeken Galliga, iki sene sonra 4 futbolcu karşılığında Mağusa Türk Gücü’ne transfer olur. İlk sezonunda ligi 2’nci sırada tamamlarlar, kupa finalinde ise Yenicami’yi Galliga’nın iki golüyle 2-1 mağlup ederek, kupaya uzanırlar.
***
Başarılarla dolu Mağusa Türk Gücü kariyerinde, tam 13 sezon forma giyer Hüseyin Alder ve bir dönem de antrenör-futbolcu olarak görev alır takımının başında.
Paralimni forması da giyer aynı dönemde başarılı futbolcu. Eş zamanlı olarak iki formayı birden terletir. Hem de aylık 20 Kıbrıs Lirası’na…
Paralimni’de oynadığı yıllarda Kıbrıs Federe Karması’na da seçilen Galliga, Ankara’ya milli maç oynamaya gider. Oradan da Beyrut’a maça…
Tabii siyaset yine çirkin yüzünü, spora bulaştırır o dönemde de… Yarı finalde Rum takımı (!) forması giydiği için Mağusa’ya giremez bir süre. O günleri şöyle anlatır Özyaşar’a, Alder:
“Maç bittikten sonra bir yakınım Mağusa’ya gelmemem gerektiğini, gelirsem Rum takımında futbol oynadığım için tutuklanacağımı bana söyledi. Ben de bunun üzerine 3-4 gün bir otelde kaldım. Daha sonra ise Lefkoşa’ya giderek Dr. Fazıl Küçük ile konuştum ve durumumu aktardım. O da Rauf Denktaş ile konuştu ve Mağusa’ya sorunsuz girebilmem ve tutuklanmamam için gerekli girişimleri yaptı. Bu olaydan sonra Paralimni’de futbol oynamayı bıraktım. Belki de orada oynamaya devam etsem başka yerlerde olabilirdim. Bundan dolayı siyaset futbol hayatıma darbe vurdu diyebilirim.”
***
30 yıl boyunca futbolun içinde olan ve 6 farklı takımda futbol oynayan Alder, futbolcuların çalışmadan futbol oynamaya çalıştıklarını sezince, futboldan kopar.
***
Ve bir sitem… Futbol oynadığı takımlar içinden sadece Paralimni’den kendisini arayıp sorduklarını da söyleyen efsane futbolcu, oynadığı Kıbrıslıtürk takımlarından hiçbirinin bu vefa örneğini göstermediğinden dert yandı.