Gönyeli için harika bir başlangıç oldu. Rakibe baskı yaptı, top kazandı. Baskı doğruydu. Herkes bir birine yakındı. Alan daraltatak oynamak rakibi sürekli hataya zorladı.
Gönyeli gencecik ve futbol oynamaya aç futbolcuları ile baskı sonunda kazandığı topları da doğru kullandı.
Çetinkaya top kayıpları sonrasında baskı yapmaya çalıştı. Ama Gönyeli akılcı bir oyun tarzı ile tek veya kontrol pas oynadı rakibe baskı yapma şansı vermedi.
Ev sahibi takımın otuzaltıncı dakikaya kadar tek eksiği “sonuçlandırmaydı.”
Aslında saha içindeki tüm olaylar Gönyeli’nin istediği şekilde gelişiyordu.
Burak ilk dakikalarda Osita’yı kaçırmış geç hamle sonunda sarı kart görmüştü. Bu dakikadan sonra merkez savunma oyuncusu kırmızı cebinde mücadele etmek zorundaydı. Bu maçın hemen başında ciddi bir avantajdı.
Gönyeli duran toplarda Ali Nazlıoğlu’nun boy avantajını kullanmaya çalıştı. Ali’ye atıp ceza sahası içine indirdiği toplarla gol atma düşüncesini gerçekleştiremedi. Bence bu konuda daha çok çalışmaları gerek.
Otuzaltıncı dakikaya kadar herşey ev sahibi takımın istediği gibi gidiyordu. Top Sürekli Çetinkaya yarı sahasında oynanıyor bu oyun anlayışı ile kendikalelerinde risk oluşturmuyorlardı.
Eren Aktaş’ın sihirli dokunuşu!
Herşeyin kötü gittiği bir anda rakibin savunmada yaptığı tek hatayı Eren Aktaş çok iyi değerlendirdi.
Çetinkaya’nın girdiği ilk pozisyonda Eren akıl dolu vuruşu ile topu ağlara gönderdi. Bu dakikadan sonra herşey tepe taklak oldu.
Agoha’nın inatçılığı, Doğukan’ın takipçiliği sayesinde fark 2’ye çıkınca oyun bam başka bir hal oldu.
Çetinkaya soyunma odasından da aynı inançla çıktı. Bu kez sahnede Berkant vardı. Üç farklı skor avantajının geri dönüşü kolay değildi.
Gönyeli gençlerinin kredisi fazla!
Gönyeli bu yıl mütevazi bütçesi ve gençleri ile kümede kalmak için mücadele ediyor. Bu takımın kredisi bana göre oldukça fazla.
Futbolculardaki gelişimi görmemek imkansız. İlk hafta performansları ile bugünkü performansları arasında ciddi fark var.
Maçın başında yakaladıkları tempo bence harika. Ama golden sonraki performanslarına bir kez daha bakmaları gerekiyor.
Eğer kendilerini geliştirmek istiyorlarsa her saniyeden, her dakikadan ve her mağlubiyetten bir ders çıkartmaları gerekiyor diye düşünüyorum.
‘Atamayana Atarlar’ kural değil ama her zaman kendini haklı çıkartan bir söylem.
Etkili oynadığın dakikada eğer sonuçlandırma sorunu yaşarsan bu maçta olduğu gibi bedel ağır ödenir.
Kabus ve Mutlu Son!
Çetinkaya için herşey çok kötü başladı. Eren’in golüne kadar kontrol ev sahibi takımdaydı. Gol herşeyi değiştirdi.
Kötü başlayan maç sonradan ter idmanı şekline dönüştü. Rakip dağılıp oyun disiplininden koptu. Tüm etkisini kaybetti.
Cemal hoca doğru bir hamle ile sarı kart ile oynayan Agoha’yı oyundan aldı. Nasılsa risk yoktu.
Bir sonraki maçın hesaplarını yapmak doğruydu. Çetinkaya tepede doksan dakika sonuda mutlu sona ulaşan taraf oldu.
Gönyeli için bu kayıp mağlubiyetten de öteydi. Geri dönüş ve play-out imkânsız gibi.