Cuma günkü yazımda vurguladığım gibi final maçı niteliğinde olan bütün maçların Atatürk Stadı’nda oynanması gerekir. Dün Güzelyurt’ta oynanan Süper Kupa finalini tribünlerin konumundan dolayı rahat bir şekilde izleyemedik. Protokolde bulunan davetliler, basın, seyirciler, hakemler iç içe maç izlemek zorunda kaldılar. Protokolde oturanlar seviyenin aynı olması nedeni ile maçı rahat izleyemediler.
Federasyon bu kararı yeniden gözden geçirip final maçı niteliğinde olan tüm maçları hem gece hem de Atatürk Stadı’nda oynanmasına karar vermelidir.
Maça gelince, zaman zaman aşırı esen rüzgar ve sıcak oyun kalitesini olumsuz etkilemiştir. Özellikle ilk yarıda her iki takım savunma ağırlıklı oyunu tercih edince, gol pozisyonu olarak kısır bir ilk yarı izlemiş olduk.
Bu gibi maçlarda teknik adamlar taktik olarak savunmaya yönelik oyun oynatmaya kalkınca, futbolun zevksiz ve kalitesiz geçmesine neden oluyor. Düşünün bir kere iki tane şampiyonlukta iddialı takım mücadele ediyor ve ikisinin de ilk yarıda tek gol pozisyonu yok. Ayrıca ne bir varyasyon ne de organize atak.
Liglerimizin en kaliteli futbolcularına sahip iki takımının özellikle ilk yarıda ortaya koydukları oyun izleyenleri hiç tatmin etmedi. İlk yarıda İbo'nun direkte patlayan şutunun dışında seyircileri heyecanlandıran hiçbir hareket olmadı.
Yenicami’nin güçlü orta sahasına rağmen, oyun kuracak, oyunu yönlendirecek ve final pası verecek oyuncusu yoktu. İlk yarıda Turan hoca Peter'i sağ kanatta oynatmakla hata taptı. Koşan, top taşıyan, gol atan, oyun kurma özelliğine sahip bir oyuncuyu sağda kullanmak takım adına büyük kayıptı.
Halbuki bu kadar özelliğe sahip bir oyuncuyu orta sahada kullanıp, hem ofansa ve hem de defansa yardım etmesi ile takımın büyük ölçüde rahatlamasına da neden olur. Tıpkı ikinci devrede ve uzatma devrelerinde olduğu gibi.
İkinci devrede takımlar biraz daha hareketliydiler, ancak oyun kalitesi bakımından ilk devrenin aynısıydı. İkinci devrede Peter ortaya, daha sonra da ileriye alınınca Yenicami daha çok pozisyon bulmaya başladı ve etkili oldu.
Çetinkaya daha çok kontratak futbolu tercih etti. Önde Esin ve Cedric ile gol bulmaya çalışırken, Batshi de gizli golcü olarak orta alandan getirdiği toplarla etkili olmaya çalıştı.
Ancak fizik olarak güçlü bir savunma yapısına sahip olan Yenicami bu ataklarda Çetinkaya ileri elemanlarına pozisyon vermedi. Özellikle Erbay ve Serkan mükemmel oynadılar.
Yenicami oyuncu değişikliklerinden sonra oyuna ağırlığını koydu. Çetinkaya Batshi’yi oyundan aldıktan sonra hücum gücünü tamamen Yenicami’ye teslim etti. Yenicami bu dakikadan sonra tüm gücü ile Çetinkaya’nın sahasına yığıldı, ancak normal sürede gol bulamadı ve maç uzatmaya gitti.
Uzatma dakikalarında Yenicami daha etkiliydi. Kondisyon yönünden de iyi olan Yenicami kupayı da hak eden taraftı. Çetinkaya özellikle ikinci devrede uzatmaya oynayan bir takım görüntüsü verdi ve bu düşüncesinde de başarılı olarak oyunun kaderini penaltılara taşıdı. Ancak Yenicami oyundaki üstünlüğünü penaltı atışlarında da gösterince kupanın sahibi oldu.
Yenicami gelecek hafta başlayacak yeni sezon için iki haftada kazandığı iki kupa ile moral depolamıştır.
Dünkü maçta oyuna damgasını vuran özellikle iki tane oyuncu vardı. Biri Peter, diğeri de Çetinkaya kalecisi Hasan’dı. Peter'in bütün ataklarına aynı şekilde mukabele eden Hasan takımının maç boyunca dirençli mücadele etmesine neden oldu.
Maçın hakemine gelince verdiği ve vermediği birçok kararın altında ezildi ve iyi bir maç yönetemedi. En bariz hatalarından bir, de Serkan'ın ceza sahası içerisinde Esin'in ayağındaki topa müdahalesinde kararsız kalmasıydı. Pozisyonun penaltı ile alakası yoktu. Serkan topa müdahale etmiştir ve top kornere çıkmıştı. Hakem aut kararı vermekle bariz hata yapmıştır. Ayrıca maç boyunca sertliklere sarı kart bile göstermemesi büyük eksiklikti.