Takım oyunu

Çilen Ulusoy

Geçen yıldan sonra Süper Lig’e tekrar dönüş yapan Gönyeli’nin bu sezon ne yapacağı merak ediliyordu. İlk yaprak dökümü sezonun başlamasına çok kısa bir süre kala gerçekleşti. Teknik direktörü ile yollarını ayırdı. Bu saatten sonra her şeyin zor olacağı belliydi. Yeni bir hoca, yeni bir anlayış, yeni bir sistem ve toparlanmak için yeterli olmayan zaman.

Gönyeli oyuna doğru başladı. Özellikle oyunu geriden kurmaları doğruydu. Bence bu konuda ısrarcı olmalıydılar.

Kadrosu dar olan bir takımda yabancı oyuncuların önemi bir o kadar daha ortaya çıkar. Bu karşılaşmada Elvis’in yokluğu fazlasıyla hissedildi. Orta alan organizasyonlarında İbrahim Çıdamlı’nın yalnız kalmasına neden oldu.

Takım ikinci bölgeden üçüncü bölgeye geçişlerde sıkıntı yaşadı. Halbuki bu bölgede etkili oyuncuları vardı. Bunu başarıp topu oraya götürebilselerdi Ahmet Can, Malle, Mustafa Yaşinses ve Doukara ile sonuca gidebilirlerdi.

Bunu başaramamalarının sebebi bu bölgeye gerekli destek gelmediği için baskı gören futbolcular pas alternatifi olmadığından geriye dönmek veya uzun oynamak zorunda kaldılar.

Bu topların hepsini savunma aldı. Özellikle Ahmet Sönmez bu topları toplamakta oldukça başarılıydı. Gençlik Gücü’nün o bölgede büyük sıkıntıları vardı. Burayı çözen çok doğru bir transfer olduğunu bir kez daha gösterdi.

Gönyeli’nin bu oyun şekliyle maç kazanması çok zor. Kaliteli pas yüzdesini artırması gerekir. Futbolda pas her şeydir. Bilinçli skora gitmede çok önemlidir.

Gönyeli takım olarak mücadele etmiyor. Birileri basarken birileri seyrediyor, birileri koşarken birileri duruyor. Bu da oyunun her iki yönünü de doğru oynayamama nedenlerinden bir tanesi. Özetle takım halinde savunma, takım halinde hücum yapamıyorlar. Takım oyunu olgusu bir an önce geliştirilmeli. Bütün bunlar şu anda puan alamamalarının en önemli nedenleridir.

Tüm bunların düzeltilmesi için çok yoğun, tempolu ve disiplinli bir çalışma gerekir.

Gönyeli’nin tersine Gençlik Gücü’nde Fofana bütün bağlantıları kuran futbolcuydu. Aldığı bütün topları dribling veya pasla dikine oynadı. Bu iki takım arasındaki önemli bir ayrıntıydı. Buna ek olarak attığı gol tamamen pozisyon takibi ve kişisel becerisinin ürünüydü. Ki takımın bu gole çok ihtiyacı olduğu bir anda geldi. Soyunma odasına önde girmesine neden oldu.

Ön alan baskısını doğru yaptığı bölümlerde skor üretti. Hasan Akkuyu ile de neticelendirdi. Kaliteli ön alan baskısının süresini artırması gerekiyor. Bunu ne kadar artırırsa takımın performansı ve başarı oranı aynı şekilde artacaktır.

Bundan sonraki süreçte daha yüksek tempolu maçlar oynayacaklar. Bugünkü performanslarını artırmaları gerekecek.