Kıbrıs Vakıflar Bankası Basketbol Ligi’nde Final Serisi son maçı nefesleri kesti. Maç sonunda şampiyonluk ipini Yakın Doğu Üniversitesi (YDÜ) göğüsledi. Geçen yılın tüm kupaları toplayan takımı Koopspor takımı karşısında alınan şampiyonluk kuşkusuz YDÜ oyuncuları için çok anlamlı bir şampiyonluk oldu. Maça geçmeden önce basketbol sevgisini derinden hissettiren her iki camiayı da tebrik ederim. Olaysız ve belki de Kıbrıs Türk basketbol tarihine geçen bir ortamda çok zevkli bir maç izledik. YDÜ önemli bir şampiyonluk kazandı ama bana göre dün akşamki ortam tarihi ve unutulmaz bir ortamdı. Seyirci artık salona sığmadı sahanın içerisinde yerlerde karşılaşmayı izledi. Bu ortamı bizlere yaşatan tüm basketbolseverlere binlerce kez teşekkürler. Dilerim bu ortam ülkemizde aşılanmaya başlanan basketbol kültürünün gelişimine katkıda bulunur ve özlem duyduğumuz dolu tribünler önünde maç izleme keyfini sürekli yaşarız. İşte bana basketbolu neden bu kadar seviyorsun diye sorduklarında dün akşamki atmosferin fotoğrafını göndermem yeterli olacak.
Maça gelirsek, çok çekişmeli ve farkın son periyoda kadar açılmadığı bir müsabaka izledik. Herkes hop oturup hop kalktı. Kambala’sız YDÜ nasıl oynar, ne yapar herkesin merak ettiği konu buydu. Üstüne bir de üçüncü periyotta Derek’in sakatlığı eklenince herkes “acaba YDÜ bu maçı kaybeder mi?”dedi. Ancak o dakikadan sonra sene başından beridir söylediğimiz ‘yerli kalitesi’ etkisini gösterdi. Ortaya öyle bir Halil Kutruza, öyle bir İhsan Üğütücü, öyle bir Arda Ustaoğlu çıktı ki Koopspor neye uğradığını şaşırdı. Son periyotta YDÜ’nün açtığı farkı Koop üçlüklerle kapatmaya çalışsa da çok düşük bir yüzdeyle oynadı ve attığı tüm atışlarda isabeti tutturamadı. Buna bir de Mandic ve İhsan’ın savunma ribauntları eklenince YDÜ şaha kalktı. Maçı double double ile tamamlayan Sırp yıldız Vukasin Mandic’in oyunu göz kamaştırdı. Haftalardır söylediği “Mandic oynamalı” tezim bu maçta kendini göstermiştir. Mandic üzerine kurulu, Mandic’in önderliğinde bir YDÜ çok farklı bir takım hüviyetini kazandı. Basketbolda en değerli şeylerden biri savunma ribaundu. Mandic’in 14, İhsan’ın 12 savunma ribaundu bu maçın kilidini çözdü. Savunmadaki sert ve hızlı oyun Koopspor’u son periyotta bezdirdi. Burada Kambala’nın yokluğunda Arda’nın pota altını nasıl kullanacağı merak konusuydu. Arda bunun altından kalktı ve üzerine düşeni yaptı. Kemal Taşçı’nın tecrübesi takımı savunmada ve hücumda diri tutan unsurlardan oldu. Ahmet Gürel Alp’in özellikle serinin 3’üncü maçından sonra yaptığı değişiklikleri bu maçta da izledik. Özellikle savunmada iyi iş çıkardı.
Koopspor’a gelince… Kimse bu takıma şampiyon olmadı diye başarısız diyemez. Yabancı kalitesi rakibine göre daha düşük diyebileceğimiz bir kadroyla, yerli rotasyonu daha dar bir kadroyla finale kadar gelmek ve ligde sadece 1 kez yenilen bir takımı 2 kez yenmek her takımın başaracağı iş değil. Başta Emrah Güven olmak üzere tüm oyuncuları gösterdikleri azimden ve mücadeleden dolayı tebrik ederim. Koop’ta yanlışlar bu maçta özellikle son periyotta çok fazlaydı. 2 sayılık ve 3 sayılık atışlarda isabet oranının düşüklüğü, kritik noktalarda sorumluluk alan oyuncunun olmaması bu maçın kaybını getirdi. Koop, YDÜ’nün sert savunması karşısında çok etkili değildi. Miroslav savunma ribauntlarında etkili olsa da skorerlik anlamında diğer oyuncular çok fazla üretemedi.
Her şeyden öte biz basketbolseverlere bu güzellikleri yaşatan her iki camiaya da teşekkür ederim. Bu ortamları umarım önümüzdeki yıllarda da görürüz. Spor seyirciyle güzel… Unutmayalım ki spor mücadelenin yansıtıldığı, rekabetin olduğu ancak günün sonunda herkesin eğlenmeyi beklediği bir alan. Bu alanı basketbolseverler yarattı, yaşatmak da onların elinde…