Ülkemiz sporunun gelişimi konusunda en önemli mihenk taşlarından biridir tesisleşme. Bu ölü dönemde birçok kulüp (mali yönden güçlü olan), tesisleşme konusunda projeler üretmeye başladılar. Bu haberleri sevinçle ve umutla okuyoruz.
Doğan Türk Birliği Başkanı Bayar Piskobulu da tesis konusunda ciddi adımlar attıklarını açıklıyor.
Piskobulu, futbolun başlamamasının çok yerinde bir karar olduğunu söylerken, başlamış olsaydı, çok daha acı bir tablo ile karşı karşıya kalabileceğimizi vurguladı.
Tesislerin geliştirilmesi ve idman sahası adına ciddi çalışmalar yaptıklarını söyleyen Piskobulu, tesisin karkasını 16 aylık sürede tamamlamayı planladıklarının altını çizdi.
Hatırlanacağı üzere, Girne Avcılık Atıcılık ile basına da yansıyan tartışmalar yaşanmıştı. O krizin de anlaşmayla aşıldığını da söyledi Piskobulu ve idman sahasının tamamlanması için de yoğun bir şekilde çalıştıklarının altını çizdi.
Ülkemiz sporuna kazandırılan her bir tesis, aslında geleceğimize kazandırılan bir tesistir. Gençlerin spor yapabilecekleri, oralarda ekip ruhunu ve paylaşmayı öğrendikleri bir tesistir. Bir yuvadır, heyecandır, yarınlara bir adımdır.
“Kalite daha da aşağılara düşecektir”
Pandemi dolayısıyla ara verilen futbol, en fazla da sahada en çok teri akıtan futbolcuları psikolojik olarak etkiliyor.
Binatlı’nın genç futbolcusu Mustafa Süzgen de önceki gün Vatan’a vermiş olduğu röportajda verilen bu arayı sitem dolu sözlerle eleştirdi ve “Futbola verilen bir yıllık ara kararı bence tamamen talihsiz bir karardı. Fakat bu kararı tamamen federasyona bağlamanın da yanlış olacağını düşünüyorum. Dünya geneline baktığımızda en az korona vakası görülen yerlerden biri olmamıza rağmen, futbolun tek oynanmadığı ülke sanırım biziz” dedi.
Futbol oynamamaktan canı yanmış bir futbolcunun sitem dolu açıklamalarını okurken, empati yapmak durumundayız. Ancak ülkemizde nüfus bazında her geçen gün yükselen vaka sayıları, takım sporu organizasyonlarının durmasının ne derece yerinde bir karar olduğunu gösteriyor. Belki, bu yüksek vaka seyri durulduğu zaman, tekrar gündeme gelir ve peyder pey bu organizasyonlara başlanabilir. Bir de başarılı futbolcu bu açıklamayı yaparken vaka sayıları 30’lar-40’larda seyrederken, şimdi iç bulaşın artmasıyla 70’leri-80’leri görüyoruz.
Bu kadar aranın ardından futbola geri dönmenin kolay olmayacağını da söyledi Süzgen, “Bir futbolcu ne kadar bireysel çalışma yaparsa yapsın, sahada takımla yapılan antrenmanlar gibi olmuyor. Maç kondisyonu çok farklı bir şey. Buna yeniden alışmak için çok zorluk çekeceğiz. Zaten ülke futbolumuz amatör halde, zorluklar içinde ortalama bir kalitede oynanırken, bu kalite ne yazık ki daha aşağılara düşecek” dedi. Pandeminin durulması ve açılmaların yapılması ile birlikte, sporun tekrar aynı performans seviyesine yükselmesi için teknik direktörlere, kondisyonerlere çok ciddi görevler düşecektir. Spor açısından kayıp bir yıl olan bu süreç, bilhassa genç yaşlarında olan ve artık kariyerinin son dönemlerinde olan sporcuları daha olumsuz etkileyecektir.
Başkandan futbolculara şike suçlaması
Güney Kıbrıs Ligi’nden bir ilginç şike haberi düştü basına. 3.Lig takımlarından Olymbias Lymbion takımının başkanı Tasos Anastasiou kendi futbolcularını şike yaptıkları gerekçesiyle polise şikayet etti.
İsim bazında polise şikayette bulunan Anastasiou, söz konusu futbolcuların da şike yaptıklarını kabul ettiklerini ifade etti.
Başkanı bu şike ihbarına iten olay ise, son oynanan maçta, futbolcularının rakip takımın gol atabilmesi için elinden ne geldiyse yapması oldu. Durup dururken düşenler mi istersiniz, penaltı olması için rakibe sille tokat dalanlar mı… Zeminin azizliğine sığınarak hatalı pas atanlardan, ters kafa vuruşları yapanlara da…