Yalova kazandığı üç puan ile Play-out umutlarında bir adım öne geçti. Türk Ocağı için de tam ters, cadı kazanı içinde kalıp ekstra üç maç daha oynayacak gibi.
Maça bakacak olursak, Türk Ocağı ilk kırk beş dakika da net dört pozisyonu cömertçe harcadı. Eneramo ve Remzi inanılmaz işler yaptılar. İlk devreden maçı bitirebilecekleri ataklar ve pozisyonlara kolay ulaşsalar da gol atmayı beceremediler.
Yalova bu devre çok iyi oynamasa da iki önemli pozisyon buldu. Mithat kaçmaz denilen pozisyonda topu dışarı attı.
İkinci devre Türk Ocağı vites düşürdü. Yalova oyundaki dengeyi kurdu. Karşılıklı gelen ataklar başladı. Sarı siyahlı Girne ekibi bu devrede de Remzi ile iki kez gol pozisyonundan yararlanamadılar. Bu durum dirençli ve istekli oynayan Yalova için önemli şans faktörü oldu. Bu durumu iyi kullandılar. Bütün takım son umutları boşa çıkartmamak adına rakiplerinden daha fazla koştular ve daha çok istediler diye kazandılar. Sahada basmadık yer bırakmadılar. Gol için yüklendiler. Bunun karşılığını da aldılar. İki gol ile üç puanın sahibi oldular.
Türk ocağı defansı ve orta alanı çok hata yaptı. Kötü günlerinden biri olsa gerek. Kalesinde gördükleri iki golde de hata büyüktü. Remzi ve Eneromo kötü performans sergiledi.
Yalova takım olarak iyi oynadı. Batshi çıkana kadar ya da yorulana kadar takımın önemli ismi oldu. Defansta Reşat iyi kademe yaptı. İsteyince olur bu maçın özeti. Bu maç için Yalova takımı ve camiasını özel kutlamak gerekir. Bu kadar zor şartlarda deplasman diyebileceğimiz bir ortamda. Takım direk düşecek konumda. Buna rağmen hafta içi hazırlığı iyi yapmışlar. Tren kaçtı demeden hızlı vitesle bu tren yakalanır, ligde kalınır mı bilmem. İşin aslı çok zor ancak her şeye rağmen mücadele etmek, çıkmayan candan umut kesilmez noktasından hareketle zorlamak en doğrusu galiba.
Maçın hakemleri için aklımda kalan verilmeyen bir penaltı var. Hakem yakın olmasına rağmen devam dedi. Umarım haklı çıkar ancak ben kendim haklı olduğumu düşünüyorum.