Sporun olmazsa olmaz paydaşlarından biri olan okul sporlarını temsilen beden eğitimi öğretmenlerinin örgütlü oldukları eğitim sendikalarının davet edilmediği, muhalefet partilerinin selamlama amaçlı da olsa birkaç kelime söylemesine bile tahammül edilmediği gerekçesiyle protesto ettiği ve katılımın da (özellikle şura kararlarını oylama günü) gelmiş geçmiş tüm şuralarda hiç bu kadar az olmadığı bir şura süreci geçirdik.
Şura; danışma kurulu olarak ifade edilmekte sözlükte karşılığı. Tabir yerindeyse son dönemde moda olan Akil İnsanlar topluluğu. Önce bir grup Akil İnsan (Eğitim Sendikaları) devre dışı bırakıldığı için şura sürecini protesto ederek başladı süreç.
Ama en önemlisi talihsizlik de; tam da erken seçim kararının alındığı tarihlere denk gelmesi oldu. Bu nedenle “davet edilen” siyasi parti temsilcileri de kendi ifadeleriyle daha önceden ilgili kişilere başvurarak kendilerinin de birkaç kelam etme salahiyetinden mahrum bırakılmalarını protesto ederek hükümeti kendilerine tahammülsüzlük etmekle suçladılar.
Oluşturulan komisyonlar ve idare edecek komisyon başkanları da aşağıdaki şekilde oluşturularak yapılan çalışmalar son gün şuranın onayına sunularak onaylatıldı.
1. Komisyon - spor teşkilatının yapılandırılması komisyonu - Başkan Türker Yiğitcan
2- Spor ve turizm komisyonu - Başkan Erhan Vechi
3- Spor ve egzersizde eğitim ve sağlık komisyonu - Başkan Mustafa Borataş
4- Sporda ekonomi ve kaynakların verimli kullanılması komisyonu- Başkan Saffet Barutcu
5- Geçmiş şura kararlarının değerlendirilmesi komisyonu - Başkan Aşkın Burcu
Şura kararlarına baktığımızda X. Spor Şurası kararlarından tek farkı neredeyse komisyon başkanlarının isimlerinin değiştirilmesi olduğunu söylersek abartmış olmayız. Çünkü X. Spor Şurası’nın kitapçığı da elimizin altında olduğu için bu ifadeyi rahatlıkla söyleyebiliyoruz.
Herkesin ortak kanısı; bu şurada da alınan kararların sadece tozlu raflarda yerlerini alacağı ve uygulamada popülist yaklaşımların devam edeceği yönünde olacağı. Danışma amaçlı da olsa ülkede bulunan en yetkili “alaylı ve mektepli” spor adamlarının bir araya geldiği şuralarda alınan kararlara saygı çerçevesinde de olsa dikkate alınması ve içinden bir kısmının hayata geçirilmesi gerekmez mi?
Şura ararlarının oylandığı anlarda bile salonun dörtte üçünün boş olması zaten fotoğrafı gözümüzün önüne getirse de, ortak buluşma noktası olarak akıllarda kalan kısım, spor fonunda toplanan paranın belirsizliği ve şeffaf bir şekilde ortaya konması isteği ile futbolun dışında kalan diğer spor branşlarına da hak ettikleri payın pastadan zamanında ve adil bir şekilde verilmesi isteği oldu.
Bakalım kaç şura daha bu cümlelerle hayat bulmadan tekrarlanacak… Yaşarsak birlikte göreceğiz.