1. İlginç bir sezon geçiriyoruz. Şu ana kadar dört farklı lider gördük ve takımlar arasında puan farkı yine oldukça az. Geçtiğimiz haftanın en dikkat çekici sonucu sizce hangisiydi?
Haldun Oktay: Kesinlikle Yeşilova – Hamitköy maçı
“Kesinlikle Yeşilova – Hamitköy maçı. Tamamen ilk yedi haftadaki performanslarına göre değerlendirildi. Bu maç da berabere bitti. İlk haftalarda tam randımanda başlamayan bir Yeşilova vardı. Bu da doğaldı. Yüzde yüz girseydi zaten bir terslik olurdu. Sonradan üstüne hep koydu, hep gelişti. Özellikle takımın ofansif gücü bence ligin en dikkat çeken yanı. Hamitköy’e baktığımızda son haftalarda savunmada sıkıntılar yaşardı. Kalu gibi bir eksikleri vardı bu maçta. Tüm bunları bir yere koyduğumuzda bu cümleyi çok kullanmak istemem ama en kolay kazanacağı maçtı ve ciddi şekilde puan kaybetti”
Coşkun Ulusoy: Zirvedeki takımların alttakilere karşı motive olması zordur
“Haftanın en dikkat çekici sonuçlarına bana göre Baf Ülkü Yurdu ve Hamitköy imza attı. Cihangir 2-0’lık skor rahatlığına çıkınca ki Baf Ülkü Yurdu’nu Gönyeli maçında da söyledik, oradan galibiyetle ayrılabilirdiler de, Baf Ülkü Yurdu skoru eşitledi. Ligin dibindeki takımların büyük takımlara karşı motive olması daha kolaydır. Zirvedeki takımların da alttaki takımlara karşı motive olması zordur. Bana göre bundan dolayı geçtiğimiz hafta böyle şekillendi”
Burhan Gürkan: Bu daha fazla göreceğiz gibi
“Güç dengelerinin farklı olduğu takımlar arasında çıkan sonuçlar dikkat çekiciydi. Futbolda tabi sürprizlere her zaman yer vardır ve beklenmedik anlarda ortaya çıkarlar. Spor kamuoyu olarak hep kağıt üzerindeki favori vurgulanır. Hamitköy’ün Yeşilova’dan, hem de deplasmandan puan çıkaracağını çok fazla düşünmedik. Aynı şekilde iki farklı skor elde etmiş Cihangir karşısında ligin son sırasındaki Baf Ülkü Yurdu’nun maçı döndüreceğini. MTG gibi bir rakip karşısında iki farklı geriye düşüp reaksiyon göstererek maçı kazanan Türk Ocağı da keza öyle. İşte futbol bundan dolayı güzel ve bu örnekleri bu sezon daha fazla göreceğiz gibi”
2. Doğan Türk Birliği iki maçlık aradan sonra yeniden iç saha maçları için Mete Adanır Stadı’na dönüyor. Lapta tercihi ne derece doğruydu?
Haldun Oktay: Lapta’nın doğru tercih olmadığını sonuçlar da gösteriyor
Doğan Türk Birliği’nin Lapta tercihini tam olarak ben de anlamadın ama Mete Adanır’ın ciddi anlamda zemininden kaynaklı bir tercihti. Üç takımın oynadığı bir statta zemini hazır tutmak kolay değildir. Bundan dolayı bu tercihi yaptılar. Lapta’da da kayıplar yaşadılar. Bu da neyi gösterdi; demek ki alınan sonuçlar zeminle alakalı değildi. O maçlar içerisinde Lefke karşısındaki geri dönüş önemliydi. Özetle, Lapta tercihi doğru değildi. Sonuçlar da bunu gösteriyor.
Coşkun Ulusoy: Kendi kendini sıkıştırdı
“Doğan’ın Lapta tercihi doğru değildi. Kendi kendini sıkıştırdı. Daha dar ve kötü bir zemine gittiler. Onu fark edince döndüler. Kayıplar yaşasalar da dengesiz bir lig yaşarken çok da bir kaybı olmadı. Sekiz maçta ilk iki hafta zaten kötüydüler. Onu geçtim, döndü ondan sonra deplasmanda kazanmaya devam etti. Doğan’ın oyun yapısı bana göre deplasmana uygundur. Açık sahayı seven uzun oynayan bir takım. Lapta bundan dolayı iyi bir tercih değildi. Bence Mete Adanır’a dönmek daha doğru olacak.”
Burhan Gürkan: Bu tercihten bir ders çıkarılmıştır
“Lapta tercihini başından bu yana doğru bulmadım. Çünkü diğer Girne takımları gibi Doğan’ın da Mete Adanır Stadı evidir. Bu Lapta, Alsancak veya başka bir yer olamaz. Ama tabi DTB’nin zemin olsun, sakatlıklar olsun geçerli bir sebebi vardı kendine göre. Antrenman yaptıkları bir yeri tercih ettiler ama istedikleri gibi sonuçlanmadı. Sorunun temeli zeminse, burada esas sorgulanması gereken üç takımın dönüşümlü olarak kullandığı bir sahanın daha henüz ligin dörtte biri biterken bu kadar yıpranıyor olması. Ülkenin kanayan yarası yıllardır tesislerin bakımı. Doğan bir tercih yaptı, Lapta’da oynadı. Bu tercihten bir ders çıkarılmıştır. Bu adımı gene atarlar mı? Zannetmiyorum. Şansları farkın çok açılmaması oldu”
3. Çoğu maçta topun oyunda kalma süresinin standartların altında olduğu gözlemleniyor. Bunun sebebi ne olabilir?
Haldun Oktay: Hakem, altyapı eksikliği ve bireysel yetenek
“Bir defa bu hafta bu oranı Evren Karademir oldukça yüksek tuttu. Gereksiz çalmadığı düdüklerle, futbolcuların aldatmalarını görmeden oyunun devamını sağladı. Demek ki topun oyunda kalmasında hakem önemli. Evren Karademir bunu terse çevirdi. Bunu yaparken de belli bir standardı yakaladı. Hakemlerin yönetim ve düdük çalma şekli çok önemli. İkinci neden maalesef ve maalesef birçok maçta ikinci veya üçüncü pası bir takımın yaptığını göremedik. Bu tamamen altyapı eksikliğine, bireysel yeteneklerine dayanır. Pas yapamadığı için bazen futbolcu uzun oynuyor, top dışarı gidiyor. Oyun sürekli duruyor. Eğer öndeysen yapabileceğin topa sahip olup pas yapmaktır ama dediğim gibi yetenekler sınırlı olduğu için ve bu yapılamadığı için de oyun sürekli kesiliyor.”
Coşkun Ulusoy: Güçlerini tam randımanlı kullandıkları güne kadar bu olacak
“Bazı maçlarda ikili mücadelelerde gereksiz düdükler çalındığını gördük. Ligdeki dengesizlikten dolayı takımlar belli bir süreden sonra oyunu çok soğutmaya yönelik oynar. Bu da topun oyunda kalmasını etkiliyor. Hakemler bazen mücadeleye müsaade etmeli. Futbol aynı zamanda güç oyunudur. Bariz olmadıktan sonra bırak mücadele etsinler. Bu takımlar açısından da daha iyi olur. Öne geçenler de güçlerinin farkında oldukları için çok yatıp kalırlar. Ben hep söylerim, yatıp kalmadan birileri şikayet ederken, aynısını yapmayacaklar. Güçlerini tam randımanlı kullanmaya başladıkları güne kadar bu olacak.”
Burhan Gürkan: En önemlisi oyuncuların niyeti
Farklı birçok etken var bu durumda. Ama bana göre en önemlisi oyuncuların niyeti. Çünkü o kadar değişken bir lig yaşıyoruz ki, bu da farklı sonuçlara neden oluyor. Takımlar üstünlüklerini koruma adına sakatlıklarda zamana oynuyorlar. Kalecilerde de bunun çok örneğini gördük. Kimsenin art niyetli olduğunu düşünmüyorum ama takım menfaatlerini düşünecekler diye, puana veya galibiyete giden yolda her şey mubahtır düşüncesiyle bu yola başvurmaları oyunu çok da güzelleştirmiyor. Tamam, dünyada da örnekleri var ama bizim ülkemizde oralara oranla daha fazla. Bu noktada hakemlere çok daha fazla iş düşüyor.
BURHAN GÜRKAN’IN PANORAMASI
Haftanın Takımı:
Türk Ocağı
Haftanın Oyuncusu:
Fırat Ersalan
(Yenicami)
Haftanın Antrenörü:
Caner Oshan
(DTB)
Haftanın Hakemi:
Evren Karademir
(Lefke-Gönyeli)
HALDUN OKTAY’IN PANORAMASI
Haftanın Takımı:
Türk Ocağı
Haftanın Oyuncusu:
Candy Agbane
(TOL)
Haftanın Antrenörü:
Caner Oshan
(DTB)
Haftanın Hakemi:
Evren Karademir
(Lefke-Gönyeli)
COŞKUN ULUSOY’UN PANORAMASI
Haftanın Takımı:
Baf Ülkü Yurdu ve Hamitköy
Haftanın Oyuncusu:
Sercan Demirman
(DTB)
Haftanın Antrenörü:
Kadir Hakel
(BÜY)
Haftanın Hakemi:
Evren Karademir
(Lefke-Gönyeli)