Süper Lig’de ikinci devrenin ilk maçında Değirmenlik renktaşı Gençlik Gücü’nü konuk ettiği maçta her iki takımda gol atma başarısı gösteremeyerek birer puana razı oldular. Ev sahibi ekipte devre arası Mustafa Özarabacı’nın istifasından sonra yardımcılığını yapan İzzet Kaçmaz göreve getirildi. İzzet hoca adeta ateşten gömlek giydi. Devre arasında Yusuf Palaz, Erdoğan Murat, Hüseyin Yıldırım, Kemal Ağrı gibi sürekli 11’de forma giyen isimler takımdan ayrıldı. K.Kaymaklı ile Amani-Victor takası gerçekleştirildi. Kadroya Victor’un yanına 2 yeni yabancı dahil edildi. Fakat yerli transferde durgun kaldılar. Değirmenlik’te maç varakasında kadroya 16 kişi yazıldı. Uzun lig maratonuna alternatifi az kadroyla yola çıktılar. Gençlik Gücü’nde ise Özgür Ongun, Erdoğan Emiroğulları, Hakan Eminoğlu, genç Mahmut Yumuşak gibi isimler takımdan ayrıldı. Giden oyuncuların yerine Hascan Kırmaz ve Hüseyin Yıldırım’ın yanında yabancı kontenjanı için Abdon F. Dodja kadroya katıldı. Özet olarak her iki takımda birçok futbolcusu ile yollarını ayırıp fazla transfer yapmayarak ikinci devreye başladı.

Değirmenlik takımı bu gün rakibi karşısında haddini bilerek oynadı ve 1 puan aldı. Yakaladıkları pozisyonları değerlendirebilseydi 3 puan kazanılabilirdi. Sahada koşan, mücadele eden bir ekip vardı. Yabancı oyuncular Miranda ve Pape Samba ilk kez görücüye çıktılar. 2 futbolcuda başarılı bir performans sergilediler. Miranda hücumda Gençlik Gücü savunmasına zor anlar yaşattı. Maçın özellikle ilk 20 dakikasında Miranda, Ümitcan ve Haşim ile birlikte tehlikeli ataklar gerçekleştirdiler. Gol pozisyonlarına girdiler ama kaleci Çağatay’ı geçemediler. Pape Samba orta sahada ön libero pozisyonunda oynadı. Defansif anlamda üzerine düşeni yaptı. Değirmenlik yakaladığı gol pozisyonlarında son vuruşlarda etkisiz kaldı. Devre arasında imkanlar dahilinde keşke bir forvet kadroya katılsaydı. Öyle görünüyor ki lig boyunca gol yollarında sıkıntı yaşayacaklar. Orta alanda Haşim hem defans da hem de ofans da takımın öne çıkan ismiydi. Maç boyunca çok istekliydi. Gençlik Gücü savunmasını zora sokacak paslar attı.

Gençlik Gücü karşılaşma öncesi rakibine oranla kazanmaya yakın olan taraf olarak gösteriliyordu. Futbolda maç oynanmadan kazanılmaz. Gençlik Gücü bu gün kazanamayarak alt sıralardan kurtulmak, orta sıralara yaklaşmak adına son derece önemli bir avantajı kaybetti. Karşılaşmaya tutuk başladılar. İlk 20-25 dakika Değirmenlik kalesine gidemediler. Hüseyin Taşcı’nın yokluğunda defansın sağında Ali Akbulut görev yaptı. Ali kötü oynamadı ama orta sahada oynadığı zaman takıma yaptığı katkıyı orada yapamadı. Yerine orta alanda forma giyen İsmail Soydan maçın içinde bir vardı bir yoktu. İlk devrede İsmail defansın solunda forma giyen Özcan’a yardım etmedi. Özcan o bölgede yalnız kaldı ve rakip sürekli olarak oradan atak yaptı, tehlikeler yarattı. İkinci devreye oyuna müdahale ederek başlayan Niyazi Hoca, Hakan Altın ve yeni yabancısı Dodja’yı sahaya sürdü. Dodja girer girmez hücumu hareketlendirdi ve pozisyonlar buldu. Bunların bir tanesinde de karşı karşıya pozisyonda direğe takıldı. Dodja ilk maçında Gençlik Gücü’nün ihtiyacı olan tek vuruş da gol yapabilen bir futbolcu değil de daha çok rakip defansı yıpratan bir futbolcu olduğunun sinyalini verdi. Niyazi Hoca’ya buradan bir eleştiri yapmak istiyorum. Karşılaşmanın ilk devresinde hücumda etkisiz olan Zeeb’i oyundan almak yerine ikinci devrede defansın göbeğine çekmesi çok yanlış bir hamle oldu. Defansın göbeğinde beraber oynayan Zeeb ve Gökhan çok hatalar yaptılar, adeta canlı bomba gibi oynadılar. Açıkçası Niyazi Hoca’nın defansın aksadığını fark edip Uğur Sönmez’i neden o bölgeye çekmediğini merak ediyorum.