Yakın Doğu Üniversitesi’nin uzun mesafe yüzücüsü Doğukan Ulaç, “Dünya’nın En İyi Açık Su Yüzme Organizasyonu” olarak da kabul edilen Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı’nda, genel klasmanda ikinci, kendi yaş grubunda da birinci olarak önemli bir başarıya imza attı.

Yakın Doğu Üniversitesi Spor Kulübünden yapılan açıklamaya göre, 23 Temmuz 2017 tarihinde İstanbul’da düzenlenen Asya'dan Avrupa'ya 6,5 kilometrelik parkurda 49 ülkeden kadın ve erkek 2 bin 200 yüzücünün kulaç attığı Samsung Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı'nı erkeklerde Doğukan Ulaç, 52 dakika 21 saniyelik derecesiyle 2’inci tamamladı. Başarılı yüzücü, 18-24 Yaş kategorisinde ise Türkiye 1.’si oldu.

Ulaç: “Sıradaki hedefim olimpiyatlar”

Elde ettiği başarı sonrası duygularını paylaşan Doğukan Ulaç, mutluluk ve gurur duyduğunu ifade ederek, “İyi bir çalışma ve disiplinli bir program yaparak hazırlandım. Yakın Doğu ailesinin bir parçası olarak elde ettiğim başarıdan dolayı kendim, ailem ve ülkem adına çok mutluyum. Başarımda desteği olan herkese çok teşekkür ederim. Bundan sonraki hedeflerim Türkiye Milli Takımı ile olimpiyatlar” dedi.

Sorumluluklarının farkında olan, her gün erkenden kalkıp antrenmanının bir kısmını tamamlayan, önce kara antrenmanları, sonra su antrenmanları, okul, yoga, eğitimleri derken, hayatını hep yorucu bir tempoda yürütmek zorunda kalan Ulaç, 4 yaşında başladığı yüzme serüvenini, başarının nasıl geldiğini ve gelecek hedeflerini anlattı.

“Zorlu bir kulvardı”

Böylesi bir maratonda başarı elde etmenin tarif edilemez olduğunu söyleyen Ulaç, “Kendi rakibimmişim gibi kendimle yarıştım. Hedefimi belirledim ve başarımı elde ettim. Her şeyden önce amaç kendimi geliştirmemdi bunu başardım. Zorlu bir kulvardı. Akıntı ve gel-git hareketlerini de hesapladığımızda savaşmanız gereken bir alan ancak rahat yüzebildiğim için şanslıyım. Binlerce yüzücünün yarış heyecanı ortamındasınız ve ister istemez heyecanlanıyorsunuz. Yarış boyunca deniz altında ve deniz üstünde önlemler alınırken yüzücülere parkur boyunca dalgıçlarla herhangi bir sıkıntı durumunda müdahale etmek için çeşitli deniz araçları eşlik etti. Bu güvenliğimiz açısından rahatlamamızı sağladı. Ayaklarım neredeyse yere basmıyordu” dedi.

Yüzmeye başlangıç hikayesi

“Ailem beni 4 yaşında Yakın Doğu Olimpik yüzme havuzuna getirdi. Ama öncesinde bir yaz tatilinde gittiğimiz bir havuzda boğuluyordum. Annemler de korkup boğulmayayım ya da başıma bir şey gelmesin diye yüzmeyi öğrenmemi istemiş. Yani boğulmamak için yüzmeye başladım” diyerek yüzmeye başlangıç hikayesini anlatan Ulaç, “Yüzdükçe zevk almaya başladım ve antrenmanlarımız çok zevkli geçiyordu. Aile ortamımız var havuzda. Zevk alarak başarı gösterebileceğim bir alan olduğunu düşündüm ve kurslarımı devam ettirerek başarılar elde etmeye başladım sonra keşfedilip takıma alındım. Bundan dolayı da hem mutlu hem de gururluyum. Yakın Doğu yüzme havuzunda hazırlanıyorum. Hafta 9 antrenmanım var. Sabah ve öğleden sonra olmak üzere çift antrenman yapıyorum. Sabah 5.30’dan 7.30’a kadar çalışıyorum bir de akşamüzeri yine iki iki buçuk saat çalışıyorum. Tabi beslenmeme de dikkat ediyorum. Yüzme dışında fitness ve yoga yapıyorum. Yoga’yı yeni yapmaya başladım. Yüzmeye kosantre ve esneklik açısından büyük bir faydası var” ifadelerni kullandı.

“YDÜ her türlü katkıyı sağlıyor”

Bu temponun kendisine çok ağır geldiğini belirten Ulaç, “Zamanını kendi isteğinize göre ayarlayamıyorsunuz bir kere. Yoğun bir tempoda çalışıyoruz. Fakat yıllardır yüzme ile uğraştığım için artık alıştım. Hem okul hem yüzme biraz zor oluyor ama idare ediyoruz. Beden Eğitimi 3. Sınıf öğrencisiyim. Sürekli yarışlara ve antrenmanlara gidiyoruz. Dersleri toparlamak sınavlara çalışmak zor oluyor ama ikisini de bir şekilde götürebiliyorum. İki tane sevdiğiniz unsur olunca ikisini de zorlanmadan yapabiliyorsunuz. Mehmet Gürcenk hoca ile birlikte çalışıyorum. Gerek antrenman gerekse nasihat konusunda bana çok büyük desteği var. Diğer antrenörler de fitness veya bana uygun çalışma modeli hangisi olur, yarışlarda nasıl motive olabilmem konusunda yardımcı oluyorlar. Kısaca fiziksel pratik yanında manevi olarak çok güzel ilgi ve destek görüyorum. Yakın Doğu Üniversitesi de her türlü katkıyı sağlıyor” dedi.

“Hedef daha fazla rekor, daha fazla madalya”

Bugüne kadar birçok başarı elde eden ve rekorlar kıran Doğukan Ulaç, “Müthiş ve güzel bir his rekor kırmak” dedi. Ulaç, “İlk rekorumu 2013 yılında 200 metre serbestte kırdım. Çalışarak derecelerimi geliştirdim. Son olarak da Türkiye de madalyalarım var. Baya mutluyum. İsmim başarılı yüzücüler arasında geçmeye başladı. Çalışmanın eseri bu başarılar.  Şimdiki hedefimiz Aralık ayında yapılacak olan Türkiye Şampiyonası. Daha süremiz var, çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Hedef, daha fazla madalya daha fazla rekor inşallah. İlk olarak Türkiye Milli Takımı’na girmek istiyorum. Sonrasında her yüzücünün hedefi gibi Olimpiyatlar inşallah gidebilirim. Oralarda da boy göstermek isterim” ifadelerini kullandı.

“Örnek bir sporcu olarak anılmak isterim”

Üniversiteyi bitirip Beden Eğitimi Öğretmeni olmak istediğini söyleyen genç yüzücü, “Aynı zaman örnek bir sporcu olarak anılmak isterim. Yüzme şu an benim için önemli fakat sonuçta spor gittiği yere kadar gider. Beklenmedik durumlar karşısında devam edemeyebilirsiniz. Ülkemizde yüzme sporuna çok daha ciddi bakılması için bir hayli zaman gerekiyor. Bir çok yabancı yüzücü ne işle meşgulsunuz diye sorduğunuzda “Mesleğimiz Yüzücü” diyorlar ve binlerce dolar maaş aldıklarını söylüyorlar. Adamların tek işi yüzmeye odaklanmak. Maalesef biz de bu yok. Birinden başarı bekliyorsanız, sizde ona bir şeyler vermelisiniz ki bir şeyler alasınız. Milli bir sporcu olarak yüzme ile ilgili ileriye dönük planlar pek yapamamak üzücü.

“Spor derslere hiç engel değil”

Başından geçen ilginç bir anıyı anlatan Ulaç, “Geçen yıl Boğaziçi yarışında köprü altından geçerken çok kötü olmuştu. Güneş köprü üstünde kaldığı için gölge olmuştu birden kapkara bir alan içerisinde olduğumu gördüm ve çok korkmuştum. Durup yukarıya baktım ilginç bir andı. Bir de üniversiteler arası yarışta ilk Türkiye madalyamı aldığımda çok mutlu olmuştum bu iki anı hep aklımdadır” dedi. Spor derslere hiç engel olmadığını, birlikte yürütülebileceğini söyleyen Ulaç, “Yüzme yaptığınız zaman mental olarak güzel bir rahatlama hissediyorsunuz. Sosyal ilişkileriniz daha fazla oluyor, içe kapanıklıktan uzaklaşıyorsunuz. Aile bağlarınız güçleniyor, başarılar sizi bir araya getiriyor. Arkadaş çevreniz genişliyor” dedi.

“Adamız dört bir tarafı denizlerle çevrili yer. O yüzden herkese yüzmeye başlamasını tavsiye ediyorum” diyerek sözlerini sürdüren Ulaç, “Herkesi havuzumuza bekliyoruz. Ülkemizde futbol ve basketbola daha fazla ilgi var ama ilerleyen yıllarda yüzmeye de olan ilginin artacağını düşüyorum.

Gürcenk: “Çok gururlandık”

Yakın Doğu Üniversitesi Olimpik Yüzme havuzu yüzme şube sorumlusu aynı zamanda Büyük Takım Antrenörü Mehmet Gürcenk de, Doğukan Ulaç’ın özverili, yılmadan, usanmadan başarılar elde ettiğini söyledi. “Doğukan küçük yaşlardan itibaren yüzme ile uğraşıyor” diyen Gürcenk şunları belirtti: “Kendi yeteneğini keşfedebilmiş bir çocuk. Bazı dönemler hafif bazı dönemler zor antrenmanlar yapıyoruz. Her gün çift antrenman yapıyor. Genç olmasına rağmen de hiç yakınmıyor. Psikolojik olarak da güçlü bir sporcu. Hep zirvede olmak istiyor ve bu onu çalışmaya tetikliyor. Disiplinli, söylenenleri yerine getiren bir sporcu. Özverili bir sporcu. Benden önceki antrenörleri tarafından iyi eğitilmiş. Emekleri yadsınamaz. Bu yıl 5-9 Temmuz tarihleri arasında Türkiye Yüzme Federasyonu’nun yaptığı Kısa Kulvar Yüzme Şampiyonasında 800 metre serbestte altın madalya kazanma başarısı gösterdi. Yine yaş grubunda birincilik aldı. Son olarak da İstanbul’da gerçekleşen Samsung Kıtalararası Yüzme Yarışı’nda genel klasmanda ikinci, yaş grubunda birincilik madalyası aldı. Hepimiz çok gururlandık. Binlerce yüzücü, 49 ülke. Geçen yılda katılmıştık ve Doğukan genel sıralamada 6’ıncı yaş grubunda ikinci olmuştu. Bu yıl tecrübe kazandı yaptığı hataları yapmadı. Bir kez daha tebrik ediyorum kendisini, bu azim ve istekle çalışmaya devam ederse başarılının devamının geleceğine inanıyorum” dedi.

Atamtürk: “Bu başarı yüzmeden bugüne kadar elde edilen en önemlisi”

Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanı Hakan Atamtürk de, özellikle ferdi sporlarda yüzme branşında kırılan birçok rekor ve kıtalararası yüzme maratonunda Doğukan Ulaç’ın elde etmiş olduğu derecenin, Yakın Doğu Üniversitesi'nin gerek akademik alanda sıralamadaki yeri gerekse spor alanında elde edilen birçok başarılar adına bu yılı en Altın yılı olarak görüldüğünü söyledi.

Doğukan Ulaç’ın yapmış olduğu başarının yüzme dalında bugüne kadar elde edilmiş en önemli başarılardan bir tanesi olduğunun altını çizen Atamtürk, “Özellikle 49 ülkenin katıldığı uluslararası yarışta Doğukan'ın genel klasmanda dereceye girmesi kendi yaş grubunda birinci gelmesi gerçekten çok değerli bir sonuçtur” dedi.

“Elde edilen başarılarda emeği geçen bütün herkesi tebrik etmek gerekir” diyen Atamtürk, “Mehmet Gürcenk hocamızı ve Doğukan Ulaç'ı gönülden tebrik ederim, tabii ki maraton alanında tecrübelerini Doğukan’la paylaşan onun motivasyonunu yükselten Caner Aspava ve Osman Akkuş’u da unutmamak gerekir. Tüm bu imkanların yaratılmasına bu küçücük ülkede büyük vizyon sahibi olmasına imkan veren başta Suat hocamızı ve spora yapılan destekle bu işi çok daha güzel noktalara gelmesini sağlayan mütevelli heyeti başkanımız Doç. Dr. İrfan S. Günsel'e sonsuz teşekkürlerimi sunarım” şeklinde konuştu.