Sporun eğitimi
Farkındamısınız bilmem ama ülkedeki sporun elit düzeyi yok.
Amatör bir yapı ve bu amatör yapıda, “profesyonel hareket etme” hakimiyetinin olduğu bir spor statükosu.
Karamsar bir tablo çizmek niyetinde değilim. Resmin bütününe bakıldığında “KKTC Sporu’nun” iç açıcı bir fonu bulunmuyor. Siyah-beyaz bir motif.
Ve dünyanın dikkatini çekecek renklendirmeyi yapılmayan bir resim bizim spor yapımız.
Çıkarcı renklere sahip kişilerin, onurlu insanların üzerine sıçratmaktan korkmadığı bir ortamda spor yapan bir toplum…
***
Bakana sorumlu, müdürlerle yönetilen sporumuzun tıkandığını fark etmiyor muyuz?
Oraya şu yapılacak, orası şöyle olacak, şunu yapacağız, bunu yapacağız diye bağıran siyasetten bu spora hayır gelmedi gelmez!
Sahalar yaptık, salonlar yaptık ama elit sporcu geliştiremedik.
***
Eğiri oturalım doğru konuşalım.
30 yıllık geçmişi olan, uluslararası standartlara yakın tesisleri bulunan bu ülkede elit bir tane sporcumuz oldu mu?
Hayır.
Elit düzeye gelecek yetenekler varmı bu ülkede?
İddia ediyorum, olimpiyatlarda derece alacak, dünya futboluna kazandırılacak kadar yetenekli bir ırka sahibiz.
Sorun ne peki?
Sorun, yukarıda yazdıklarım.
Sporun yönetimindeki statüko.
***
Sporun, sadece sağlık, rekabet ve rant sağlama durumunu hayata geçirdik.
Eğitim yönünü süreç gerektirdiği için geri planda tuttuk.
Oysa sporun eğitim yönüne ağırlık verilmiş olsaydı, bugün ülkenin bulunduğu koşullara rağmen tek düzey bir spor yapımız olmayacaktı.
Buradan spordan sorumlu bakana, sporu n yönetimini elinde bulunduran koordinatör ve/veya müsteşar ile müdüre sesleniyorum; tesisleşmeyi, her köye çim saha yapmayı, tel, çimento vermeyi bir kenara bırakın.
Sporun eğitimine yönelin. Sorun maddiyattır denilmesin. Çünkü sporun ciddi anlamda geliri vardır. Bu geliri, akılcı ve planlı bir şekilde sporun eğitine ayırırsak, siyah-beyazlıktan kurtulup, renklenecek.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.