Çetinkaya pas organizasyonunu genel olarak çok iyi yapabilen bir takım. Ancak dünkü maçta özellikle orta alanda çok iyi alan daraltan ve savunmaya yönelik olarak çoğalabilen bir rakip karşısında istediğini yapamadı. Forvet maç boyunca üçlü şekilde oynatıldı. Hatta ikinci evrede arkadan Ediz’le dörtleme bile yapıldı. Ancak kapalı ve orta alandan destek gören savunma karşısında yüzde yüzlük bir gol pozisyonuna ulaşılamadı. Uzaktan vuruşlarla biraz etkili olundu. Onlarda da kaleciyi geçemediler. İkinci devrede Batshi, hücum hattının gerisine yerleştirilebilseydi, belki de daha fazla pas organizasyonu yapılabilirdi. İlk yarıya başlarken ve yine ikinci yarıya başlarken oluşturulan düzenler, sonrasında değiştirilmedi. Yedek kulübesinde oyunun gidişatını takım adına pozitif değiştirebilecek oyuncu da olmaması, gol kaydedebilme adına bir başka handikap oldu.

Serdarlı ise forvet haricinde ciddi bir direnç gösterebilme, savunma anlamında organize olabilme ve birebirde ciddi fırsatlar vermeme konularında dersini iyi çalışmış bir takım olarak, aynı zamanda özgüvenini de kazanmış bir takım hüviyetindeydi. İbrahim Kabore’nin olmayışı, forvette ciddi bir eksiklik, ancak yeterli pas yaparak hücuma etkili bir şekilde çıkma ve son vuruşlarda beceri, dünkü maçta gerçekleşmedi. Bu kırmızı beyazlılarda önümüzdeki maçlarda sıkıntı oluşturabilir. Maç boyunca rakip kaleye gönderdiği altı şutun sadece ikisini isabet ettirebilen bir takımın, hücum ve gol anlamında da ciddi sıkıntısı olması normaldir. Üstelik maç boyunca kaldırılan üç ofsayt bayrağı da sizin için kaldırılıyorsa, bu da ciddi bir forvet problemidir. Bir başka ilginç nokta ise maçın net anlamda, yani kaleye yakın mesafeden gönderilen iki şutta yaşanılan iki gol pozisyonu, ki kaleyi bulmadı, yine Serdarlı’ya aitti.
Kerem Eran iyi bir yönetim gösterdi. Pozisyonlara yakındı. Yardımcıları da başarılıydı. Sercan’a gönderilen ilk sarı kart doğruydu. Ancak ikinci sarı kartta yaşanılan diyaloğu duyamadığımız için bir şey söylemek de yanlış olur.
Bu arada belirtelim. İlk hafta olduğu gibi bu hafta da basın odaları konusunda sıkıntı yaşadık. Çok sayıda spor yazarı maçı odaların dışında, taraftarların içinde izlemek durumunda kaldı.