Tanımayan futbolumuz sona ererken
Dünyada, bölünmüş ülkelerden biri olan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuzeyde kalan ve Birleşmiş Milletler tarafından tanımamış bir devlet olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde bir futbol sezonu daha sona erdi.
31 Ekim 1955’de, bir iddiaya göre Kıbrıslı Rumların Çetinkaya-Pezoporikos maçı için ünlü GSP Stadı’na giden Çetinkaya’yı stada almamaları, diğer bir iddiaya göre bunu fırsat bilen ayrılıkçı Kıbrıs Türk liderliğinin, Türk takımlarını KOP’un organize ettiği liglerden çekmesiyle, Kıbrıs Türk Futbolunun sonunu getirdi.
31 Ekim 1955’de Çetinkaya lokalinde yapılan olağanüstü genel kurulda kurulan Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu, aradan geçen 59 yılda bu soruna çare olmadı.
Üstelik, 1 Nisan 1955’de start alan EOKA Tedhiş hareketi, 21 Aralık 1963’de dünyada Kanlı Noel olarak anılan toplumsal çatışmalar, 15 Temmuz 1974 Cunta darbesi sonucu Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından 20 Temmuz 1974’de gerçekleşen Barış Harekatı ve 15 Kasım 1083’te kurulan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, bu sonu önleyemedi.
Tarihi sürece bir kez daha dönersek, 31 Ekim 1955’de kurulan Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu, 16 Ağustos 1960’da kurulan ortak Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bir kurumu olmasına rağmen, dünya futbolunun temsilcisi FIFA üyeliği konusunda yaptığı bir iki cılız girişimde başarılı olamadı.
Özellikle, 1962 yılında dönemin Futbol Federasyonu başkanı Ahmet Sami Topcan’ın yaptığı girşimde akim kalırken, sadece özel maç yapma izni verildi.
Bu izin, 20 Temmuz 1974 Barış Harekatı döneminde de Türkiye Ligi takımları ile özel maç yapma şeklinde devam etti. Ta ki, 15 Kasım 1983’de kurulan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kurulana dek. İşte, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kurulması, dünyanın bu tanınmamış devleti izole etmesi ve ambargo uygulamasını getirdi.
Başta ekonomik, siyasi, kültürel alanlarda gelen izolasyonlar spora da yansıyınca, zaten ghettolarda oynanabilen futbolumuzu yıllarca sürecek bir kaosa sürükledi.
Bugün, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti 31. yılına ulaşmak üzere. Bu otuz yılda kendi kendimizi avutmak açısından düzenlenen liglerimiz var. Çetinkaya gibi, Kıbrıs futbol tarihine geçen takımlarımız var.
Ancak, bu 30 yılda dünyanın tanımadığı bir ligde şampiyon olan takımlarımız, kendi içlerinde düzenledikleri “MANGAL PARTİLERİ” ile avunurken, bir sonraki sezon “acaba şampiyon olmasak mı?” sorusunu sormalarına neden oluyor.
Bu sezonda, iki takımımız Yenicami lig, Lefke Federasyon Kupası’nı kazandı. Dediğim gibi, birer MANGAL PARTİSİ ve ŞAMPİYONLUK BALOLARI İLE SEZONU BAŞARI İLE TAMAMLADILAR.
Bu bağlamda, Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu ile Kıbrıs Futbol Federasyonu (KOP) ile FIFA gözetimindeki görüşmeler büyük önem arzediyor.
Türk tarafında, bu görüşmeleri sürdüren Futbol Federasyonu başkanı Hasan Sertoğlu’nun, UBP adına Lefkoşa Belediye başkanlığı adaylığından vaz geçmesi, isabetli olmuştur.
Böylece, Kıbrıs’ta Futbolu Birleştirme misyonuna soyunan Başkan Sertoğlu, bu konunda her şeyini ortaya koyduğu bu misyonu tamamlaması için tüm konsantrasyonunu bu birleşmeye yoğunlaştırmış olacaktır.
------------
KTSYD’nin çağdaş vizyonu
Kıbrıs Türk sporunun sacayaklarından biri olan spor yazarlarının örgütü olan Kıbrıs Türk Spor Yazarları Derneği 32 yılınına girdi.
Bu otuz iki yıl içerisinde, kurumsallaşma konusunda önemli adımlar atan KTSYD zaman zaman, böylesine küçük ülkelerdeki sivil toplum örgütlerinde yaşanan çocuk hastalığı yani ahbap-çavuş hastalığından uzaklaşması ile daha çağdaş bir vizyona sahip olmaya başladı.
Özellikle, Ogün Genç Kaçmaz başkanlığındaki KTSYD Ogün başkanın ilk yıllarında bu hastalığa yenik düşerken, son genel kuruldan başlayarak, daha bir objektif, pro-aktif bir sivil toplum örgütü olduğunu kanıtlamıştır.
Bu bağlamda, başta eğitim, dış temaslardaki objektif kritelere dayalı görevlendirmeler ve tüm üyelirini kucaklayan bir viyon yaratan Genç Kaçmaz yönetimini yürekten kutluyorum.
Ancak, KTSYD’nin en zayıf halkası olarak, kurumsal ilişki bazında dış temaslarda kendini göstermektedir.
Özellikle, bize en yakın olması ve lojistik destek vermesi gereken Türkiye Spor Yazarları Derneği, bir önceki dönemlerde KTSYD ile organik bağ kurmak konusunda daha bir istekli olan Kıbrıs Rum Spor Yazaları Derneği’nin (EAK) bu temasları sıfır noktasına çekmeleri KTSYD’in en başarısız noktası olmuştur.
Bir de, dünyada bile ender görülen çağdaş bir mimari yapısı ve fonksiyonları olan bir binaya sahip KTSYD Binasının, spor yazarları tarafından kullanılmasının teşvik edilmemesi ve o ortamın yaratılmaması büyük bir eksiklik olarak göze çarpıyor.
Bu arada, Kıbrıs Türk sporunun tanıtılması konusunda gerek içte, gerekse dışta düzenlenebilecek seminerler konusunda gayret göstermemesi ve sadece, konuk olarak yapılan davetlerdeki konuşmacıların KTSYD yönetim kurulu üyeleri tarafından sınırlı olarak sahiplendirlmesi, bir başka eksiklik olarak düşünüyorum.
Özellikle, altı üniversitenin yer aldığı Kuzey Kıbrıs’ta spor konusunda Türkiye’den konuk kabul edilmesi kabul edilmez diyorum. Bu üniversiteler, sporun her konusunda bilirkişi vizyonu taşıyan KTSYD üyelerinin, birikimlerinden yararlandırılması konusunda teşvik edilmelidir.
Evet, tüm bu eleştirilerime rağmen, KTSYD emin bir şekilde Kıbrıs Türk sporunun lokomotiflerinden biri olmaya devam ediyor.
------------
Nostalji: Çetinkaya’nın Efsanevi Kaptanı Erol Kazım (Andaç)
Kıbrıs Türk futbolunun efsanevi takımı Çetinkaya kuşkusuz, bu takımda yer alan değerli hatta efsane mertebesine yükselen futbolcularının omuzlarında efsane olmuştur.
İşte, bu futbolculardan biri de, Çetinkaya ile özdeşleşmiş kaptanlarından Erol Kazım Andaç’tır. 04 Nisan 1933’de Ortaköy’de, Lefkoşa Türk Spor Kulübü’nün efsanevi kalecisi Kazım hocanın oğlu olarak dünyaya gelen Kaptan Erol, 31 Ekim 1955’e kadar KOP’ta yer alan Çetinkaya’nın önemli futbolcularından biridir.
Bir dönem, Galatasaray’ın da istediği Kaptan Erol’un en büyük anekdotu 1951 yılında APOEL ile oynanan ve Cemal Desoto’nun sakatlanmasıyle yedek olarak girdiği PAKKOS Şildi karşılaşmasının doksan dakikasında attığı iki gole ek olarak, uzatmada da attığı bir gol ile 5-2 Çetinkaya’nın üstünlüğünde sona eren karşılaşmanın kahramanı olmasıdır.
Daha sonra, Çetinkaya’da futbola devam eden Kaptan Erol 1962 yılında Dinamo Bükreş maçında sakatlanarak, futbolu bıraktı. 1968 yılında Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı da yapan Kaptan Erol Kazım (Andaç) Kıbrıs Türk futbolunun abidelinden biri olarak, yaşamaya devam ediyor.
Not: Bir sezon boyunca açık kalan “Belge’nin Penceresi”ni yeni sezona kadar kapatıyoruz. 2014-2015 sezonuna kadar hoşcakalın dostlar.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.