Maç gol pozisyonu ile başladı.

Santranın hemen ardından Mehmet Neşe 14. saniyede Çağatay’ın karşısına dikildi.

Penaltı noktasından dışarıya gönderdi.

Maçın pozisyon yönünden zengin geçeceğinin habercisiydi.

Tayfun sağ kanattan özellikle arka direğe başarılı koşular yaptı oyunun başında. İki kaçırıp bir attı takımına skor avantajını erken getirdi.

Oyunun ilk bölümünde futbol kalitesi düşük, ama gol pozisyonu çoktu.

Debola, Hascan, Özcan Saygı ve Tayfun önde bastı. Binatlı ne merkezde nede kanatlarda boş alan bulamadı. Oyun kuramadı.

Savunma oyuncuları sadece savunma yapmak zorunda kaldı. Kadir ve Çağakan, Debola ve geriden gelen Hascan ile boğuştu. Emek ve Devrim kanatlarda yoktu. Oyunun diğer yönüne katkı koyamadı savunmadakiler. 

Baskı sahanın geneline yayıldı. Tüm kontrol Gençlik Gücü’ne geçti. Oyun daha çok Binatlı kale sahası önünde oynandı. Pozisyonlar arka arkaya geldi.

Sıfırdan kesilen toplar, dış şutlar. Hep tehlike yarattı.

Binatlı zaman zaman kontralarla cevap vermeye çalıştı Kemal, Musa ve Mehmet Neşe ile. Ama Gençlik Gücü savunması dikkatliydi. Yakındı rakip takım futbolcularına.

Merkezde Ali Akbulut ve Uğur Sönmez’in performansını çok beğendim. Bu ikili özellikle savunmanın önünde yaptıkları koşular ile tüm toplara müdahale ettiler. Ali Akbulut ileriye de koştu. Rakip kale önü organizasyonlarına da katkı koydu. Asist yaptı.

Gençlik Gücü tek oynadığı zaman çok kısa sürede rakip kale önüne gitti. Geriden gelenler hep destekledi. Üçüncü bölgede tek pas oyununda son derece başarılıydı yeşil beyazlılar.

Tek eksik sonlandırmadaydı. Son bölümde Debola ve Özcan Saygı bu sorunu çözdü. Debola, yaklaşık kırk metreden gelen topu indirip ağlara gönderdi. Tabi bu golü atmak benim yazdığım kadar kolay değildi. Ustalık ve beceri isteyen bir durum söz konusuydu. Özcan da harika işler yaptı üçüncü bölgede. Takipçiliği sayesinde bir birinden güzel gollere imza attı.  Gençlik Gücü özellikle son çeyrekte çok büyük bir üstünlük sağladı. Top hep onlardaydı. Ev sahibi zaman zaman top aldı. Ama hemen hata yaptı topu rakibe teslim etti.

Oysa ki bu kadar etkisiz oynadığı bir maçta Emek’in harika serbest atışı ile oyuna ortak olmuştu. Ama heyecan yoktu futbolcularda. Mücadele yoktu sahada. Sadece “İleriye vur kovala” ile ancak bu kadar olur. Daha fazlasını beklemek hayal bence. Arka arkaya kaybedilen maçlar özgüven konusunda sıkıntı yaratmış. Sıradan organizasyonlar bile yapılamıyor. Gereksiz kaybediliyor toplar. Her top kaybı ümitsizliği de beraberinde getiriyor.

Gençlik Gücü ilk bölüm dışında harika bir performans sergiledi. Futbol adına çok olumlu işler yaptı. Goller attı farklı kazandı. İleriki haftalara umut taşıdı bu performansla.