Tüzükler konusu
Spor kulüplerinin ve federasyonların tüzükleri konusu, uzun yıllardır tartışılan ve ülke sporumuzun işleyişini planlayan en önemli unsurdur. Hukuksal anlamda, bu tüzükler olmadan, hiçbir spor kulübü ve federasyon yasal sayılmaz ancak, birçok kulüp ve federasyonun tüzükleri, kurulduğu günlerden kalma ve çağdaş bir yapıya sahip değildir.
Zaman zaman bu yapı beraberinde ciddi sıkıntıları da getirmekte ve spor kulüpleri ve federasyonlar, kuruldukları günlere ait tüzüklerine aykırı da (mecburiyetlerden kaynaklı olarak) faaliyetlerde bulunabilmektedirler.
Basketbolda da bu krizi sıkça yaşadık geçmişte. Sonunda basketbol önündeki bu engeli aştı ve tüzüğünü yeniledi. Bakanlar Kurulu’ndan onay alan yeni tüzük, Spor Dairesi Genel Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Deniz Dana tarafından Basketbol Federasyonu Başkanı Ahmet Sütçü’ye takdim edildi. Bu hem ülke sporumuzun çağdaş bir mevzuata kavuşması açısından, hem de basketbolun daha iyi yerlere taşınması açısından çok önemli bir adımdı. Emeği geçen herkesi kutluyorum. Darısı tüzükleri hâlâ eskide kalmış spor kulüplerinin ve federasyonların başına.
***
Fenerbahçe’den Obradovic geçti
Basketbolun “efsane” olarak nitelendirilen, çağımızın en iyi başantrenörü olarak gösterilen Zelijko Obradovic, 7 yıllık Fenerbahçe kariyerinde, iz bırakarak sarı-lacivertlilere veda etti. Giderken de “biraz dinleneceğim” dedi usta (baş)antrenör.
2013’te Fenerbahçe’nin başına gelen efsane isim, 7 yıllık serüvende 507 maça çıkıp, takımına 11 kupa kazandırdı. Bu kupaların en önemlisi de Avrupa’nın en büyük kupası olan Euroleague’di.
Çok büyük bir tecrübeyi yitirdi Türkiye basketbolu, Obradovic bir antrenörden öte, babacan tavırlarıyla tüm basketbolcuların iyiyi bulmasında önemli rol oynadı.
Şimdi tribünleri dolduran binlerce taraftarın gözleri kenarda Obradovic’i ararken, o geride bir efsanevi kariyer bırakarak, belki birkaç yıl sonra yeni bir serüvene yol alacak.
Obradovic’in bu kararında, tüm dünyayı etkisi altına alan COVID-19 salgının etkisi oldu mu olmadı mı bilinmez ama, Fenerbahçe açısından yeri kolay dolmayacak olan bir ismin ayrılığı olduğu tartışmasız.
***
“Verimli ve doğru planlama ile çalışılmalı”
Genç spor yazarı arkadaşımız Hüseyin Özbarışcı, bir süredir genç kramponlarla röportajlar yapıyor. 40’a dayandı bu röportajları, günün sonunda geçmişten geleceğe uzanan futbolun seyrini raflarla buluşturmak için, mutlaka kitaplaştırmalı bu röportajlarını.
Bizim Özba’ya geçen hafta Çanakkale’nin umut vadeden ve başarılı futbolcusu Rifat Sonatlı konuştu.
19 yaşındaki Sonatlı, ülkemiz futbolunun en büyük sorununun ambargolar olduğunu söyledi ve ekledi: “Çünkü burada oynayan gençlerin yüzde 90’ı keşfedilmeyi bekliyorlar. Senaryo aynı şekilde devam ederken kariyerinin son zamanlarında keşfedilen sporcular da var. Bu sadece futbol branşıyla ilgili sınırlı bir değil, basketbol, voleybol gibi diğer branşlarında da geçerli bir durumdur. Ülke futbolu tanınmasa bile gençleri kazanmanın yolları aranmalı. Bu sayede geçmişi çöpe atarken, gelecek için emin adımlar atmış oluruz.”
Bir de başarının sırrını tanımladı Sonatlı, okurken yüzümde ne güzel gençler yetişiyor diye tebessüm oluştu. Sözü Sonatlı’ya bırakayım: “Başarılı olmanın sırrı sevdiğin bir işi yaparken ona yatırım yapmaktır. Bu yatırımı yaparken tabii ki verimli ve doğru planlama ile çalışmak ve kendini geliştirmek gerekiyor.”
Noktasına-virgülüne dokunmadan aktardım, onun ağzından. İşte daima söylerim, yine söylüyorum, ülkeyi gençlerin eline bırakalım, çok daha yaşanır bir yer olacaktır Kıbrıs.
La Liga tarihinin en genci Romero
19 yaşındaki Sonatlı’nın röportajından alıntılar yaparak ona değindik ya Romero’ya değinmeden olmazdı. La Liga’da 31. hafta Real Madrid-Mallorca mücadelesine sahne oldu, Madrid ekibi sahadan 2-0 galip ayrıldı ayrılmasına da 83. dakikada oyuna giren Luka Romero, La Liga tarihine geçti.
15 yaş 219 günlük bu genç, La Liga’da sahaya çıkan en genç isim oldu.
Tekrar tekrar altını çizmekte yarar var; yaş 15.
Biz ise yaş 20, hâlâ çocuk diyoruz!
***
Djokovic: Herkesten özür diliyorum
COVID-19 pandemisinde ikinci dalga kapımızda (gerçi biz 1. dalgayı daha geçirmedik), bunu konuşup, tedirginliğini yaşarken, spor camiasından bir haber, bültenlerin manşetine yerleşti. “Bir Numaranın Testi Pozitif”.
Haber içeriğinde teniste erkekler 1 numarası Sırp raket Novak Djokovic’in Covid-19 testi pozitif çıktığı aktarıldı.
Kondisyoneri Marko Paniki de koronavirüse yakalanan Djokovic, yazılı açıklamasında, eşinin testinin pozitif, çocuklarının testinin ise negatif çıktığını kaydetti.
Djokovic’in testinin pozitif çıkması, Hırvatistan ve Sırbistan’da düzenlenen yardım turnuvasının, halka açık olmasından kaynaklandığı iddia ediliyor.
Usta raket ise yaptığı ilk açıklamada, “Maalesef salgın hâlâ devam ediyor. Bu bizim hâlâ virüsle başa çıkmayı ve birlikte yaşamayı öğrenmekte olduğumuz yeni bir gerçeklik. Virüsten etkilenen herkesten çok özür diliyorum” dedi.