Lige kötü başlayan iki takım; Binatlı ve Çetinkaya... Devre arasına kadar bire bir rakiplerine üstünlük sağlamak ve alt sıralardan kurtulmak çok önem arz ediyordu.

Binatlı’nın kaybetmesi halinde rakibi ile arasındaki puan farkının 1’e düşeceği bir sıralama söz konusuydu.

Binatlı, son haftalarda özellikle ligin üst sıralarında yer alan takımlardan aldığı puanlarla moral motivasyon olarak haftaya yüksek girdi.

Çetinkaya’da da kan değişikliklerinden sonra sonuç almaya başlayınca, takımın özgüveni yerine gelmeye başladı. Dolayısı ile bu maç her iki takım için çok önemliydi. En son istedikleri şey bir engelle karşılaşmak ve yeniden başlamak zorunda kalmaktı…

Her iki takım da temkinliydi maçın başlarında. Savunma güvenliği ön plandaydı. Ancak bunu yaparken hatlar arasında kopukluklar oldu. Orta alanda top kayıpları yaşandı. Üçüncü bölgeye çıkarken de bu durum sıkıntı yarattı.

Çetinkaya takımı oyunun savunma kısmını çok iyi yaptı. İlk müdahalelerde başarılıydı. Golü erken denebilecek bir dakikada buldu. Öne geçen takım savunma güvenliğini daha da ön planda tuttu. Kontra futbolu iyi oynayan oyuncuları olduğunu göz önünde bulundurduğumuzda aslında bu düşünce doğruydu. Ancak üçüncü bölgede istediği etkiyi yaratamadı. Farkı açmayı başaracak pozisyonları bulamadı.

Binatlı takımı için birbirinden çok farklı iki yarı izledik.

İlk yarıda savunmanın önünde oynayan Abdullah, stoperlerin içinde oynadı. Dolayısı ile önünde oynayan Muammer ve Mustafa Süzgen geride kaldı. Orta alanda istediği üstünlüğü kuramadı. Geri dönüşlerde de sıkıntı yaşayınca göbekte büyük boşluklar oluştu. Bu durum takımın hücum yönünü etkiledi.

İltaç hoca ikinci yarıya başlarken yaptığı tek bir oyuncu değişikliği ile takım içindeki taşları yerlerinden oynattı ve bu, oyunu Binatlı’nın lehine çeviren bir hamle oldu.

İkinci yarı savunmasını daha önde kurdu. Abdullah ve Muammer’i defansif orta sahada tutup hatlar arasındaki köprüyü kurdu. Oyuna giren Mehmet Ali Avunç kenar çizgiyi çok iyi kullandı. İlk yarı topla az buluşan Moses ve Debola’yı topla buluşturdu. Rakip ceza sahası civarında daha çok bulundu. Sürekli baskı kurdu. İnatla golü kovaladı.

Çetinkaya savunmasının direncini kırmak çok zor olsa da, uzatma dakikalarında istediğini aldı. Golü daha erken bulabilseydi maçı kazanabilecek motivasyona sahipti.

Bu gol sadece beraberlik golü değildi Binatlı için... Yapabileceğine inancı, hırsı, arzusu, gol inadı ve mücadelesi takımın artıları olarak göze çarptı. Moral motivasyon olarak takıma geri dönüşleri fazla olacak. Futbolcuların özgüvenleri her geçen gün biraz daha artıyor.