Yarın böyle olmasın
Bu ülkeyi yönetenlerin isimleri "30 yıla yakın" bir sürede gazetelerin hemen hemen hergün bir yerinde yerini aldı.
Gerek seçimle gelenlerin, gerekse seçilenlerin atamaları ile koltuklara oturanların.
Dönüp geriye bakıldığında ise sporda bir arpa boyu yol almadığımızın kanıtını bulabilirsiniz bu sayfalarda.
Hep o günü kurtarıcı açıklamalar ve lafçıklar.
Atılan tüm adımlar ve yapılan tüm yatırımlar hep göz boyamaya yönelik oldu.
Sporcuya yatırımın yapılmadı.
Dün de ülkenin sporunu yöneten bakanlar, sporcuları kabul ediyordu makamlarında, bugünde...
Siyasi erkin, siyasi rant elde etme uğruna dünü kayıp geçirdi bu toplum.
***
Spor basını dünde yıldız sporcuların harcanmaması üzerinde haberler ve yorumlar yazıyordu, bugünde yazıyor.
Dünde kayıp gitti yetenekler, bugünde kayıp gidiyor.
Hem de öyle yetenekli sporcuları yok ettik düzensizlik içerisinde kelimelerle anlatamazsınız.
Örnekleyelim.
Ömer Yalçıner'in 400 metredeki 47 saniyelik derecesini yitirdik. Ki bu derece uluslararası standartlarda bir derecedir.
Biraz daha üzerinde durulsa, azacık daha destek verilse ve Ömer "böyük" devletin koruması altına alınsa, "böyük" işlere imza atacaktı.
Eliz Moloney için de bu söylediklerim geçerli.
Bu sporcuya bugün verilen destek bana göre destek değil, köstektir.
Çünkü, ailesi, daha fazla destek oluyor devletten.
Bu da hem sporcu psikolojisini etkiler, hem antrenör hemde kamuoyunu.
Ve bu olumsuz etkidir, yetenekli sporcunun yeteneklerini körükleyen. İleriye gitmesini engelleyen.
***
Hamasi sözlerle kandırıldığımız yeter artık.
Bu ülkenin sporcuya harcayacak parası vardır.
Hem de fazlasıyla vardır.
Bet gelirlerinin üçte biri yeterlidir, elit düzeyde sporcu yetiştirmeye...
Yeterki, sistemli, programlı çalışılsın.
Sporu siyasi erken arındırarak, yapılırsa programlama yarınımız bugün gibi olmayacak.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.