Burhan Gürkan

Ülkemiz elit atletlerinden Yiğitcan Hekimoğlu ve antrenörü Celal Keleş, geçtiğimiz yıl yakalanan önemli başarıların ardından bu sezon müsabaka dönemi öncesi hazırlık döneminin sonuna geldi. 2018 yılındaki başarıların ardından bu yıl önemli hedefler mevcut. Yılın ilk önemli yarışı Japonya’nın Yokohama şehrinde düzenlenecek olan Dünya Bayrak Şampiyonası. 11-12 Mayıs tarihlerinde düzenlenecek olan organizasyon öncesi Hekimoğlu ve Keleş, 27 Nisan’da Antalya’da yapılacak olan yarışlarda Türkiye 4x100 metre takımının parçası olabilmek için mücadele edecek. Geçtiğimiz yılki Avrupa ikinciliğinde önemli paya sahip olan ikilinin yine bu yıl da takımda olması bekleniyor. Dünya Bayrak Şampiyonası’nın önemi ise olimpiyata kalma hakkı elde edilebilecek bir organizasyon olması. Türkiye 4x100 metre takımı yarışta finale kalması halinde 2020 yılında düzenlenecek olan Tokyo Olimpiyatları’nda yer alma hakkını kazanabilecek.

Geçtiğimiz yıl olduğu gibi birçok uluslararası yarışta yer alacak olan Hekimoğlu ve Keleş’in bu yılki en büyük hedefi ise 27 Eylül – 6 Ekim tarihlerinde Katar’ın Doha şehrinde düzenlenecek olan Dünya Atletizm Şampiyonası. İkili ile yeni sezon öncesi hedeflerini konuştuk.

Keleş: “4x100 takımında yine 4 kişiden biri olmak bizim için hedef”

Antrenör Celal Keleş, yeni müsabaka dönemi öncesi planlarının hazır olduğunu ifade etti. Keleş, “Geçmiş yıllara göre belki sıkıntısız bir hazırlık geçirdik fiziksel olarak. Sezonu biraz geç kapatıp, geç açtık. Yaz sezonu uzun olacak. Ekim başında Katar’da Dünya şampiyonası var. Ona gitmek için sezonu iyi geçirmemiz gerekecek. Çünkü Türkiye’de rekabet bizim de üzerimizden dönüyor. Buna hazır olmak zorundayız” dedi. Keleş sözlerini şöyle sürdürdü: “Sezonu Japonya’daki Bayrak Dünya Şampiyonası ile açacağız. Orada ilk 8’e girerse takım, Olimpiyatı garantilemiş oluruz. Oranın böyle bir de önemi olmasına karşılık, sezonun başında olmasından dolayı dezavantajı da var. Ama bu tüm takımlar için geçerli. Orada final koşup olimpiyatı şimdiden garantilemeyi istiyoruz.

Bayrak Dünya Şampiyonası’ndan önce Türkiye’de takımda yer alacak olan kişileri belirlemek için 27 Nisan’da Antalya’da bir yarış olacak. Oraya hazır gitmeyi istiyoruz. Fizik olarak sıkıntımız yok, o güne kadar daha hazır bir şekilde olacağız. Bayrak Dünya Şampiyonası’nın 6 kişilik kadrosunda varız ama 4 kişiden biri olmak da bizim için de bir hedeftir. Çünkü bıraktığımız yerden devam etmek istiyoruz.

Bu yarıştan daha önemli olan Katar’daki Dünya Atletizm Şampiyonası’dır. Bizim için çok önemli bir şampiyona olacak. Geçen seneki performanslarımıza ulaşabileceğimizi düşünüyorum.”

“100 metrede 10,30’un altına inebileceğimizi düşünüyoruz”

Güzel bir sezon olacağını ifade eden Keleş sözlerini şöyle sürdürdü: “Geçmiş yılın verdiği özgüven ve o güzellikleri tekrardan yaşamayı, yaşatmayı istiyoruz. Bu iki büyük organizasyonun dışında güzel yarışlar da var. Benim tahminin Diamond League yarışları yine olacak. 4x100 takımı ile oraya gitme ihtimalimiz de var. Yarıştıkça performans yapan bir yapımız var. O rekabet ortamını seviyoruz. Bu sene de sağlıklı bir şekilde gittiğimiz şekilde geçen yıldaki 100 metreyi daha iyi bir pozisyona getirip, 200 metrede 21 saniyenin altına çekmeyi planlıyoruz. Umarım bu yoğun trafik içerisinde 200 metreye birkaç yarışlık özel zaman ayırabiliriz. 100 metrede de 10,30’un altına inmeyi istiyoruz. Bunu yapabileceğimizi de düşünüyoruz.”

Hekimoğlu: “Olimpiyat kotasını almak istiyoruz”

Elit atlet Yiğitcan Hekimoğlu, geçtiğimiz yıl elde edilen başarılardan sonra herhangi bir baskı hissedip hissetmediği yönündeki soruya, “Baskı hissetmiyorum. Koyulan hedeflere takım olarak ulaşmış olmanın vermiş olduğu bir rahatlık var” cevabını verdi. Hekimoğlu şunları belirtti: “Baskı aslında her zaman var. Onu iyi kullanmak lazım. Çünkü çıktığımız platformda bireysel olarak ilk kez öyle bir seviyede yarıştım Avrupa Şampiyonası’nda. Dünya Şampiyonası’nda Bolt gibi, Gatlin gibi isimlerle yarışmıştım. Ortamın neler gerektirdiğini biliyorum. Bireysel olarak orada olmak, beni daha farklı bir noktaya taşıdı. Geçtiğimiz yıl planlarımız yolunda gitti. Bu sene de aynısını umuyorum. Bu baskıyı olumlu yöne çevirerek gerekli dereceleri elde edebilirim diye düşünüyorum.”

Takım olarak ayrı ayrı bireysel olarak hazırlandıklarını, ekim ayına kadar uzun bir dönemin olduğunu belirten Hekimoğlu, “Geçen sene çok yarıştık, onun verdiği bir avantaj var. Sezon içerisinde inişler, çıkışlar olsa da Dünya Şampiyonası’na en iyi halimle gitmek istiyorum. Dünya Bayrak Şampiyonası bizim için bir hazırlık süreci. Dünyanın en iyileri orada olacak. Takımıma gerekli katkıyı yapıp, olimpiyat kotasını almak istiyoruz. Çünkü iyi bir takım olduğumuzu gösterdik” dedi.

“Antrenmanlar yorucuydu, ama umarım meyvelerini alacağız”

100 metre branşındaki derecesini daha iyiye çekme yönündeki düşüncesi sorulduğunda Hekimoğlu, “Bu sene hoca bana göre biraz daha olumlu bakıyor. Ben biraz daha temkinli konuşuyorum çevreme. Beni çok olumlu motive ediyor. Bu seneki inancı beni mutlu ediyor. Antrenmanlar çok yorucuydu. Bunun meyvesini de umarım sezon içerisinde alacağız. Geçtiğimiz yıl bir derece yaptık 100 metre. Daha iyisini yapabileceğime inanıyorum. O dereceyi koşabilen, o seviyede kalabilen bir yapım var. Bu sene 10,30’ların altına inip belki gelecek sene olimpiyat kotasını zorlamak istiyoruz. Birilerine hayal gelebilir ama biz bu hedefi koymuş durumdayız” açıklamasını yaptı.

Elde edilen başarılardan sonra toplumun kendilerine yönelik yaklaşımı ile ilgili de konuşan Hekimoğlu, “Biz başladığımız günden itibaren bu işi misyon olarak üstlenmiş kişiler olarak çok mutluyuz. Bizi mutlu eden bir şey, halkın başarıyı benimsemiş olması. Ülkemizde birçok başarı var ama halk bize bunu bize çok hissettirdi. İnsanlara bir şey vadetmeden bunları başarıp sevgi ve saygılarını kazanmak önemliydi. Biz sadece işimizle sahadayız, başla bir şeyle uğraşmıyoruz. Emeğimizin karşılığını almak istiyoruz. 7’den 70’ine kadar insanlar bizi bağırlarına bastı. İşimizin manevi tarafını çok doyurdu bu. Bizim bu seviyeye gelmiş olmanın güzelliklerini tüm gençlerimizin yaşamasını istiyorum. Çok zorlu yollardan geçtik, hala daha geçiyoruz. Başladığımız günden beri kendimize inandık. Ne kadar engel çıkarsa çıksın, bu dereceleri alarak ülkemizi gururlandıracağımızın bilincindeydik, yapmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Keleş: “Başbakanımız ve Spor Dairesi dışında devletin başka kurumu destek olmadı”

Başbakan Tufan Erhürman ve Spor Dairesi dışında yaptıkları işin karşılığını veren bir devlet kanadı olmadığını belirten antrenör Celal Keleş, şunları söyledi: “Ben şahsi olarak şunu belirtmek istiyorum; ekip olarak çok şey başardık. Antrenör olarak bugün ulaşılan seviyede hayal edilen ve ulaşılanlar, daha önce düşünülüp yapılmaz diyerek bir kenarda tutulanlara biz ulaştık ve bu ülkeye getirdik. Bunun karşılığında maalesef bir devlet sistemi açısından baktığımızda bunun karşılığını tam olarak almış değiliz. Sayın Başbakanımız ve Spor Dairesi dışında hiçbir devlet kurumu bizimle ilgili en küçük bir katkı, girişimde bulunmadı. Bu bizim için negatif bir durum. Ülkemizde bu kadar önemli firmaların, devlet açısından baktığımızda bu kadar büyük olanakların olduğu bir ortamda, bizim çok cüzi şeylere muhtaç bırakılmamız, benim hazmedebileceğim bir şey değildir. Başbakanımız ve Spor Dairesi dışında bizim başarımızı sahiplenecek bir girişim yapılmaması da bizim açımızdan üzüntü verici bir durum. Diğer paydaşlarımız bize olanaklarını sundu, onlarla birlikte olmaktan çok mutluyuz. GAÜ, Erduran Laboratuvarları, Acapulco, doktorumuz Nevzat Denerel, DAÜ’den Berkiye Kırmızıgil’e bu anlamda çok teşekkür ediyoruz. Ama sahiplenme noktasını beklediğimiz kısım devlettir. Atletizm Federasyonu’nun bu noktada tüzüğünü veya buna benzer şeylerini hala yenileyememiş olması, bu noktada maddi katkı veya bazı şeyleri karşılamada sürekli tüzükten dolayı yapamıyor noktalarında devam etmesi de bizi yoruyor. Zaten ülkede 3-5 üst düzey sporcu var, bunların birkaç tanesi atlet. Atletizm Federasyonu’nun bu noktada özellikle maddi anlamda destekleyici olmasını bekliyoruz.”

Hekimoğlu: “Güçlü firmalardan ilgi görememenin de moral bozukluğu var”

Elit atlet Yiğitcan Hekimoğlu ise özellikle özel sektörde çok güçlü firmaların olmasına rağmen başarılar sonrası destek alamamalarının kendilerini şaşırttığını ifade etti. Hekimoğlu, “Ufak bir ülkede yaşıyoruz. Özel sektörde çok güçlü firmalar var. Biz bu anlamda da destek alamadık. Beni şaşırtan etkenlerden bir tanesi de bu. Beklentimiz vardı açıkçası. Maalesef zirvede olmanın, yalnız olmanın dezavantajlarını yaşıyoruz. Bir şey istediğimizde sanki kendimize istiyormuş gibi düşünülüyor. Aslında biz bir sistemin içerisine koyma, birilerine örnek olabilme çabasındayız. Şu anda olimpiyat hedefimiz var. Özel sektörden beklediğimiz ilgiyi görememenin de moral bozukluğu var” şeklinde konuştu.